İşte İsmail Vefa AK’ın o yazısı;
Son yıllarda artış gösteren yurt dışı ekonomik faaliyetler dolayısıyla Türk şirketlerinin yabancı ülkelerde daha çok vergi ödemesi yaptığını görüyoruz. Yurt dışında ödenen bu vergilerin, Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün. Ancak vergi ödemesine ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin ihmal edilmesi, tabiri caizse bu vergilerin peşinden koşulmaması, şirketler açısından vergisel bir avantajdan da mahrum kalınması sonucunu doğurmakta.
En Çok Karşılaşılan Yurt Dışı Vergi Ödemeleri
Türk şirketlerinin elde ettiği telif, yayın hakkı, royalty veya patent ücreti gibi gelirleri üzerinden yabancı ülkelerde vergisi kesintisi yapılıyor. Örneğin Türkiye, ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülke konumunda. Türk dizilerinin yayınlandığı ülkelerde çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları çerçevesinde, yapımcı şirketlerimiz vergi ödeyebiliyorlar.
Öte yandan yurt dışı iştiraki bulunan şirketlerimizin kimi zaman, bu iştiraklerine finansal borç niteliğinde paralar vermesi ve bunlar üzerinden elde edilen faiz gelirlerinin ilgili ülkelerde vergilenmesi de söz konusu olabiliyor. Yine, şirketlerimizin yurt dışında sahip oldukları mülklerinden elde ettikleri kira gelirleri, ilgili ülkelerde vergi kesintisine tabi tutulabiliyor. İşte bu tür gelirler üzerinden yurt dışında ödenen vergilerin, Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden indirilmesi belirli şartlar dâhilinde mümkün bulunuyor.
Yurtdışında Ödenen Vergilerin Mahsup Şartları Nedir?
Yabancı ülkelerdeki kazançlar üzerinden ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergilerin, Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor.
İlk olarak; yurt dışında elde edilen kazancın mutlaka Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi lazım. Yani gerekli muhasebe kayıtlarının yapılması ve kazancın vergiye tabi bir gelir olarak mali tablolarda gösterilmesi şart.
İkinci olarak; yabancı ülkede bu kazançlar üzerinden ödenen verginin kurumlar vergisi ve benzeri bir vergi olması gerekiyor. KDV veya diğer işlem vergilerinin mahsubu mümkün değil.
Mahsup edilecek vergi tutarının da bir sınırı var. Buna göre, mahsup edilecek vergi tutarı, hiçbir şekilde yurt dışında elde edilen kazançlara Türkiye’de geçerli olan vergi oranının uygulanmasıyla bulunacak vergi tutarını geçemiyor.
Örneğin; 1 Milyon Türk Lirasına karşılık gelen bir yayın hakkı geliri için yabancı ülkede 300 bin lira karşılığına denk gelen kurumlar vergisi stopajı ödenmiş olsun. Yurt dışından elde edilen ve ilgili ülkede kurumlar vergisi stopajına bu gelire, 2021 yılı için geçerli olan %25 kurumlar vergisi oranı uygulanacaktır. Bu verginin en fazla 250 bin lirası, yani gelir Türkiye’de elde edilseydi ödenecek vergi tutarı, aşağıda gösterildiği şekilde mahsuba konu edilebilecektir.
Kazanç: 1.000.000 TL
Yabancı Ülkede Ödenen Vergi: 1.000.000 * %30 = 300.000 TL
Türkiye’de Hesaplanan Vergi: 1.000.000 * %25 = 250.000 TL
Beyannamede Mahsup Edilecek Vergi: 250.000 TL
Bu örneğe göre; yurt dışında ödenen 300 bin liralık verginin 50 bin lirası Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edilemiyor.
Ödenen Verginin Belgelendirilmesi ve Tasdik Ettirilmesi
Yurt dışında ödenen vergilerin Türkiye’de mahsup edilebilmesi için gerekli olan belgelendirme şartının, vergi mükelleflerini en çok zorlayan konu olduğunu söyleyebiliriz. Zira uygulamada sırf bu belgelendirme yapılamadığı için, mahsup imkânının kullanılamadığına sıklıkla şahit oluyoruz. Mahsup işlemi için, ilgili ülkedeki yetkili makamlardan, yani vergi dairelerinden verginin ödendiğine dair bir belgenin alınması gerekiyor. Ardından alınan bu belge o ülkedeki Türk elçilik veya konsolosluklarına tasdik ettiriliyor. İlgili ülkede elçilik veya konsolosluğumuz bulunmuyorsa, fahri temsilcilikler vasıtasıyla tasdik işlemi yaptırılabilir. Elçilik, konsolosluk veya fahri temsilcilik tasdiki olmadan da mahsubun yapılabilmesi, tek bir şartla mümkün olabiliyor. Maliye, Türkiye’deki vergi dairesine uluslararası geçerliliği olan “Apostil” şerhi tatbik edilmiş bir belgenin sunulmasını da yeterli görebiliyor.
Verginin Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Gösterilmesi Gerekiyor
Yabancı ülkede ödenen vergiler, kurumlar vergisi beyannamesinde “VERGİ BİLDİRİMİ” tablosunda, “Mahsup Edilecek Vergiler” kısmında gösteriliyor. Ancak yabancı ülkedeki vergi ödeme belgelerinin tarhiyat sırasında vergi dairesine sunulmaması halinde, mahsup işlemi yapılmıyor. Yabancı ülkede ödenen vergi, Türkiye’de geçerli olan kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o ülkede geçerli olan oran üzerinden hesaplanıyor ve bu kısma isabet eden vergi tutarı erteleniyor. Erteleme süresi ise en fazla 1 yıl. Yabancı ülkeden alınan vergi ödeme belgeleri, tarh tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde vergi dairesine sunulduğu takdirde, bu tarhiyat düzeltilip, mahsup işlemi yapılıyor.
1 yıllık süreyi ancak ve ancak mücbir sebepler uzatabilmekte. Belgeler süresinde ibraz edilmezse, ertelenen vergiler için ilaveten bir de gecikme zammı hesaplanıyor.
Yurtdışı Verginin Mahsubu En Fazla 3 Yıl Sonrasına Devredebiliyor
Yurt dışında ödenen verginin mahsup edileceği hesap döneminde geçmiş yıllar zarar mahsubu ve benzeri nedenlerle mahsup yapılamayabilir. Mahsup edilemeyen vergiler, ancak bu dönemi izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar indirim konusu yapılabilir.
3 hesap dönemi geçtikten sonra mahsup yapılamamışsa, mahsup imkânı ortadan kalkıyor.
Geçici Vergi Dönemlerinde Mahsup Yapılabiliyor
Yurt dışında ödenen vergilerin geçici vergilendirme dönemleri itibariyle de mahsup edilebildiğini unutmamak gerek. Yıl içinde yurt dışından elde edilen gelirlerin bulunması halinde, bu gelirler üzerinden elde edildiği ülkelerde kesinti veya diğer şekillerde ödenen vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarından da mahsup edilebilir.
Verginin Mahsubunda Uygulanacak Döviz Kuru
Yabancı ülkede ödenen verginin mahsubu ancak kazancın Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikali ile mümkündür demiştik. İşte yabancı ülkede yabancı para ile ödenen vergilere, ilgili kazançların genel sonuç hesaplarına intikali esnasındaki döviz kuru uygulanacak ve ödenen verginin o tarihteki Türk lirası karşılığı mahsuba konu olacaktır. Daha sonra kurda meydana gelen değişmeler, mahsup edilecek vergi miktarını değiştirmeyecektir.
Yurtdışı Kazancın Türkiye’de Kurumlar Vergisinden İstisna Edilmesi Durumu
Kurumlar vergisi mevzuatında bazı yurt dışı kazançlar Türkiye’de vergiden istisna edilmiştir. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde, bu istisna kazançlar için yurt dışında ödenen vergilerin yurt içinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesine izin verilmemektedir. Buna göre gerekli istisna şartlarının taşınmış olması halinde;
Yurt dışı iştirak kazançları,
Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmalarına ilişkin kazançlar,
Yurt dışı şube kazançları,
Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar,
üzerinden yabancı ülkede ödenen vergiler, Türkiye’de hiçbir şekilde mahsup edilemez. Ancak ilgili mevzuatta istisna için öngörülen şartlar taşınmıyorsa, bu kazançlar Türkiye’de istisna edilemediğinden, bunlar üzerinden yabancı ülkelerde ödenen vergilerin de mahsubu mümkün olabilecektir.
Belgelendirme Yükümlülüklerini Yerine Getirerek Mahsup Hakkınızı Kullanınız
Yurt dışında vergiye tabi kazanç elde eden şirketler, ödeyecekleri vergileri dikkate alarak vergi planlaması yapmalı, bunların belgelendirilmesi için yurt dışı müşterileri ile daha en baştan doğru bir iletişim kurmalıdır. Bu çerçevede vergi ödenen yurtdışındaki vergi dairesi ve ilgili ülkedeki konsolosluklar veya temsilcilikler daha en baştan araştırılmalı ve iletişim kanalları sağlanmalıdır. Belgelendirme yükümlülüklerini yerine getirerek mahsup hakkınızı kullanmayı ihmal etmeyiniz.