İşte Ömer Bayram’ın Hollanda basınına verdiği röportajdan satırbaşları…
‘HAYALİME YAKLAŞMAK İÇİN KAYSERİSPOR’
Eredivisie’de sadece 40 maç oynadıktan sonra Kayserispor’a transfer oldunuz. O zamanlar Hollanda’da zirvede oynama hevesiniz yok muydu?”
Türk olduğum için Türkiye’den zaten düzenli bir ilgi vardı. NAC ile sözleşme konusunda anlaşamamıştık, bundan dolayı Kayserispor’dan gelen teklifi kabul etmeye karar verdim. Ailemin de Kayserili olması seçimimi benim için daha da kolaylaştırdı. En büyük hayalim Galatasaray’da oynamaktı ve bu transferle hedefime bir adım daha yaklaşmıştım.
‘EN BÜYÜK FARK: FİZİK’
Türkiye ile Hollanda arasındaki en büyük farklar nelerdi?
“En büyük fark, fiziksel durum ve adapte olmaktı. Hollanda’da güzel futbol oynamaya alışkınız ama burada çok zor. Ayrıca Hollanda’da her deplasman maçında otobüsle gitmeye alıştım, burada Türkiye’de her deplasman maçında uçağa biniyoruz. Bunun ekstra güzel yanı da var çünkü Türkiye güzel manzaralara sahip harika bir ülke.”
‘MAAŞLAR ELBETTE ROL OYNADI’
Transferinde Türkiye’deki maaşların rolü var mı?
Türkiye, Hollanda’dan daha fazla para kazanabileceğiniz yer olarak bilinir. Bunun nedeni, brüt maaşınızın burada net olarak ödenmesidir. Elbette bu da transferimde rol oynadı çünkü ben çok zengin bir aileden gelmiyorum. Bu transferle birlikte ben de ailemi bir an önce iyi duruma getirmek istedim.
‘BİR RÜYANIN GERÇEKLEŞMESİYDİ’
4 sezon Kayserispor’da oynadın ve ardından Akhisar Belediyespor’a transfer oldun. Orada iki sezon oynadın ve Galatasaray’a üst düzey bir transfer yaptın. Bunu nasıl başardın?
Akhisar’da kupalar kazandım ve milli takıma seçildim. Galatasaray ile daha önce de görüşmüştük ve kısmen sakindim. Galatasaray hayalimdeki kulüp olduğu için bu çok önemliydi. Anlaşma kesinleştiğinde bile Galatasaray’a transfer olduğuma inanamadım. Çocukluktan beri taraftarıydım, tüm formaları bende vardı! Bu bir rüyanın gerçekleşmesiydi.
‘ASLA UNUTMAYACAĞIM’
Galatasaray ile ilk sezonunuz nasıldı?
İlk sezon kesinlikle tarif edilemezdi. Yıllardır uzaktan takip ettiğim bir kulübün içindeydim. Normalde Şampiyonlar Ligi maçlarını Real Madrid ve PSG televizyonlarından izlerdim. Ama artık sahadaydım ve oynuyordum. Bu anları asla unutmayacağım.
Buralara gelmek için çok fedakarlıklar yaptım. Okuldan antrenmana bisikletle gittim, eve geç geldim. Ödevlerimle uğraştım. Eğlenceye değil maçlara odaklandım. Babam disiplinli olmamı sağladı.
‘GALATASARAY’DA BİTİRMEK İSTİYORUM’
Şu anda kariyerinizde herhangi bir hedefiniz var mı?
Hedefim daha fazla kupa kazanmak. Kariyerimi de Galatasaray’da bitirmek istiyorum. Bazen yurtdışında bir macera düşünüyorum ama Galatasaray’da ne kadar mutlu olduğumu fark ettiğimde vazgeçiyorum.
‘GENÇLER VAZGEÇMESİNLER!’
Genç futbolculara tavsiyeleriniz var mı?
Kendinize %100 inanmalı ve doğru insanları etrafınıza toplamalısınız. Beni tanıyanlar, genç bir çocukken Galatasaray’da oynamak istediğimi zaten biliyorlardı. Türkiye’ye gittim ve hedefime ulaşana kadar altı yıl mücadele etmek zorunda kaldım. Vazgeçmek asla bir seçenek olmamalı.