‘Kıyamet sonrası’ (post apocalyptic) hikayelere bir tane de Türkiye’den eklendiğini söylesek çok da yanlış olmaz herhalde. Güneşte meydana gelen gizemli bir doğa olayı sonucu gün ışığının insanları öldürdüğü ve sadece denizin yüzlerce metre altında ‘Afotik zone’ denen bölgede bir denizaltıda bulunan bir grup bilim insanı ile Yakamoz S-245 adlı askeri denizaltının mürettebatının hayatta kaldığı bir hikaye düşünün; işte kısaca Netflix’in yeni dizisi “Yakamoz S-245”in konusu…
DENİZALTIDA GERİLİM
Başrolünü Kıvanç Tatlıtuğ’un üstlendiği ve Özge Özpirinççi, Ertan Saban, Onur Ünsal, Ece Çeşmioğlu, Meriç Aral, Ecem Uzun, Ersin Arıcı ve Hakan Salınmış gibi isimlerin yer aldığı güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken “Yakamoz S-245” Netflix Türkiye’nin izleyicilerine sunduğu diziler arasında “iyi” kotarılmışlar tarafına not ettiğimiz işlerden, buna şüphe yok. Bir kere önemli bir bölümü askeri bir denizaltıda geçen ve ilk bölüm hariç gün ışığının hemen hemen hiç görülmediği dizi hem klostrofobik bir atmosfere sahip hem de üstüne üstlük bir hayli karanlık; yani izleyiciyi kaçıracak ciddi özellikleri var.
Buna rağmen bir yandan Tolga Karaçelik yönetmenliğinde kurulan gerilim, bir yandan da karakterler arası çatışmaların ustaca ele alınışı, oyunculukların da büyük ölçüde etkisiyle 7 bölümün hepsini hızlı bir şekilde izleyip bitirmenize yetiyor; devamını da merak ediyorsunuz ayrıca.
Şunu da hemen belirtelim, “Yakamoz S-245” Jacek Dukaj’ın “The Old Axolotl” adlı romanından uyarlanmış. Ancak bu romandan uyarlanmış bir başka dizi daha var, dikkatli Netflix izleyicileri hemen fark etmiştir; “Into The Night” adlı, kadrosunda Mehmet Kurtuluş’un da yer aldığı ve iki sezonunu izlemiş olduğumuz Belçika yapımı dizi yine aynı romandan uyarlanmıştı ve hatta o dizinin son sahnelerinden birinde Kıvanç Tatlıtuğ da hikayeye giriyordu.
İşte o günden beri Kıvanç Tatlıtuğ’un o hikayede nasıl bir işlevi olduğunu merak edenler artık rahat edebilirler, zira “Yakamoz S-245” bu merakı giderecek.
Hikayenin içeriğine dair çok fazla detay vermeyelim ama şu kadarını söylemekle yetinelim; Tolga Karaçelik haricinde Umut Aral ve Cansu Çoban’ın yönetmen olarak, Jason George, Murat Uyurkulak, Cansu Çoban ve Sami Berat Marçalı gibi isimlerin senarist olarak yer aldığı dizi Türkiye’de benzerlerine çok nadir rastladığımız ve daha da önemlisi inandırıcılığı, tansiyonu, aksiyonu ve duygusal yoğunluğu ile övgüyü hak eden bir dizi kanımızca. Meraklısına önerilir.