Can Radyo’da Deniz’le Şiraze Programının Konuğu Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay oldu. Karşıyaka’yı anlatan Tugay, belediyelere verilen bütçedeki adaletsizliğe tepki gösterdi. Bu durumdan şikayetçi olduklarını belirten Tugay İzmir için ayrılan bütçe için, “Bazı belediyelere para yağdırılıyor ancak İzmir’e 2022 için 12 milyar TL bütçe verilmesi sadaka gibi” ifadelerini kullandı.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle…
Hem pandemi ve İzmir depreminde Karşıyaka’da geçirilen süreci anlatan Tugay,” Pandemi normal zamanda yaşamayacağımız bir sürü sorunu getirdi.Ekonomik ve sosyal hayat bozuldu. Bizim yükümüzü de arttırdı. Üstüne bir de deprem geldi. Bununla birlikte bir kentsel dönüşüm sürecine girdik ve ekonominin kötü gidişatı nedeniyle inşaat maliyetleri arttı.
Burada hükümet İzmir’i yalnız bıraktı. Manavkuyu Mahallesi en çok etkilenen bölgelerden biri oldu ve afet bölgesi ilan edilmedi. Bundan kaynaklı doğabilecek yardımlardan yararlanamadı. Yüksek katlı binaları alçaltılması istendi. O arada oluşan mağduriyetleri nasıl giderileceği açıklanmadı.
Deprem konutları yapılıyor denildi. O konutların kaç tanesi depremzedelere yapıldı? İnsanlar şehrin merkezini bırakıp oralarda yaşamak isterler mi? Oradaki alt yapı çalışmaları tamamlandı mı? Çeşitli eksikler tamamlandı mı? Bunları ben bilmiyorum açıkçası. Tek taraflı olarak karar verilen ve bir şeylerin eksik ve yarım kaldığı deprem konutları teslim ediliyor. “ dedi.
İzmir depreminden sonra yaşanan kentsel dönüşüm sürecinde emsal artışının kentleri ne kadar zora soktuğundan bahseden Tugay,”Zaten sıkışık olan şehirlerimizin daha da sıkışık daha da yaşanmaz hale gelmesiyle ilgili belediyelerin üzerinde baskı oluşuyor. İnsanlara çözüm olarak emsal artışı gösteriliyor oysa emsal artışı demek zaten çok dar sokaklar, yetersiz sosyal alanlar, yeşil alan azlığı, sosyal tesislerin yetersizliği, otopark alanlarının yetersizliği, yoğun trafik ile mücadele eden kentlerimize daha da fazla nüfus daha da fazla yapılaşma ve dolayısıyla daha da ağırlaşmış şehirleşme sorunları getirecek. Bunları söylediğimiz zaman bazı vatandaşlarımız ‘Ben evimi yenileyemiyorum, yıkıp yeniden yapmak istiyorum ama bunu nasıl yapacağım?’ diye soruyor. Bunun cevabı basit aslında. Bugün hükümeti biz yönetsek bununla ilgili fon oluşturacağız. Bu kaynaktan insanlara yeterli miktarda kredi vereceğiz. Bunlar uzun vadelerde insanlara yük olmayacak şekilde geri alınabilir. Devlet bunu yapmak zorunda. Devlet bazı uçuk kaçık projelere kaynak ayırabiliyor. Bu sorunu insanlar doğru değerlendiremiyorlar. “ şeklinde konuştu.
Hükümet tarafından belediyelere verilen bütçelere tepki gösteren Tugay,”Şikayet etmekte haklıyız. İl Koordinasyon toplantısı oldu. Hükümetin İzmir’e ayırmış olduğu bütçe komik. İzmir’e 2022 için 12 milyar TL ayrılmış. Sadaka gibi. Çay bardağı projesine ayrılan bütçeye bakın bir de. İzmirliler bu ülkenin sadık vatandaşları. Büyük vergiler ödüyorlar. Bu şehrin ihtiyaçları neyse karşılanmalı. Bazı belediyelere para yağdırılıyor ve onlar bu parayı çarçur ediyor. Çay bardağı projesi örneği gibi. Bunun tek nedeni kendi partisinden olması. Bunun hesabını bu halka nasıl verecekler. Burada insanları cezalandırır gibi bir bütçe verilmesi ayıp. “ ifadelerini kullandı.
Dar bütçelere rağmen yatırım yapmaya devam eden Tugay belediye gelirlerini şöyle anlattı:”Emlak vergileri var çok düşük ücretler. Katı atık bedeli var. Harçlarımızla, işletmelerimizin yaptığı karlarla, ister istemez yaptığımız satışlarla bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Hizmet etmek zorundayız. Bu kadar sıkışık bir şekilde kaynak üretmek zorunda değiliz. Hükümet bize bu kaynağı vermek zorunda. “
İyi bir belediye devralmadığını ifade eden Tugay,”İyi bir belediye performansı gösteriyoruz. Yatırım yapıyoruz, belediyecilik faaliyetlerimizi aksatmamaya çalışıyoruz. Kabul edilebilir bir başarımız var. En az maliyetle en fazla işi yapmaya gayret gösteriyoruz. Belediyeyi devraldığımızda bütçe disiplini az olan bir belediye devaldık. Kasada para yoktu. Gecikmiş borçları, hacizde olan borçları vardı. Bu borçlar hanesinde duruyor, arada gecikmelerimiz olsa da çok daha disiplinli bir ekonomik politikamız var. Bunun yanından idari açıdan bir takım sıkıntılar vardı. Karşıyaka halkıyla belediye arasında bir kopukluk vardı. “dedi.
Moderatör Deniz Kafalı Kaya’nın, “Her esnafın etkilendiği gibi Karşıyaka esnafı da bu ekonomik durumdan çok etkilendi. Çarşının bir revizeye girmesi esnafı mağdur etmeyecek mi? “ sorusuna cevap veren Tugay şu ifadeleri kullandı:
“Mutlaka etkilenecek. Bunun için Karşıyaka Çarşı esnafında özür diliyorum. Ancak bunu yapmanın başka bir yolu yok. Bunu yapmak zorundayız çünkü Çarşı’nın ana caddesiyle ilgili oradan her geçtiğimde gerçekten çok üzülüyorum. Bunun çok daha önceden yapılması gerekiyordu fakat projeyi hazırlama süreci uzun sürdü. İyi bir şey yapalım istedik ve onun için özendik ama araya pandemi girdi. Diğer taraftan biz çarşının projesini 7-8 ay önce tamamlamıştık. Malzeme alalım diye ihale yaptık. Sanırım 5’inci ihaleyi yaptık ve yeni alabiliyoruz. Diğer ihalelerin hiçbirine insanlar teklif vermedi. Tüm bunlardan dolayı gecikme yaşandı. Şu an malzemelerimizin teslim edilmesini bekliyoruz. Teslim edildikten sonra hemen başlayacağız. “
Tugay, JET-ON bölümünün en dikkat çeken sorularından biri olan ‘Eşinizin belediye sınırları içinde bir görevi var mı?’ sorusuna cevap verdi.
Tugay,”Eşimin belediye sınırları içinde herhangi bir görevi yok. Zaman zaman gönüllü olarak belediye çalışmalarına katılıyor. Ancak bu çoğunlukla davet üzerine oluyor. Kendisi gidip ‘çekilin ben şu işi yapacağım’ demiyor. Kendisi insanlar ve belediye çalışanları arasında çok seviliyor. Onun bir yerde bulunması benim de temsilim olmuş oluyor. O açıdan da onun orada olmasını önemsiyorlar. Kadın olmasının getirdiği bir avantaj var. Kadınlara daha fazla ulaşabiliyor. Hiçbir resmi sorumluluğu, yetkisi yok. Temsiliyet anlamında beni temsil ediyor. Burada yanlış bir şey yok. Dünyada bütün liderlerin başkanların eşleri bu işin bir parçasıdır. Eşim kendi çıkarı için bir şey yapmıyor. Öyle bir çabası hiçbir zaman olmadı . aksine kendinden ödün vererek, fedakarlık yaparak, emeğini harcayarak katkıda bulunuyor. Teşekkür edilmesi gereken bir konu aslında ama nihayetinde başkan benim , yetki tamamen bana aittir. Nihai kararı her zaman ben veririm ve eşimde buna her zaman saygılıdır.
Sosyal medya hesabı üzerinden bir eleştiri aldı. Orada bir yanlış anlaşılma oldu. Kendisinin bir sosyal medya hesabı vardı. Tamamen kendi arkadaşlarıyla paylaşım yaptığı kişisel bir hesap ve gizli bir hesaptı. Anak birilerinden arkadaşlık isteği geliyor ve kabul etmiyor ama bir başkan eşi olarak merak ediyorlar ve onlarla da paylaşmak isteyeceği başka şeyle olur diye başka bir hesap oluşturdu. Bu oluşturduğu yeni hesapta belediye ile ilgili paylaşımlar yaptı. Ondan dolayı birileri bir şeyleri çarpıttı ama ben halkımızdan hiçbir şekilde eşimle ilgili olumsuz bir eleştiri duymadım. Eşim duracağı yeri bilir, nasıl davranacağını bilir. O yüzden herhangi bir sorun yaşamadım. Yapay olarak bir şey atfedilmeye çalışıldı ama karşılık bulmadığını düşünüyorum.” İfadelerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı