Geçtiğimiz aylarda koronavirüse yakalanıp evinde tedavi gören Gonca Vuslateri, burnunu açması için içinde kekik yağı olan kaynar suyu üzerine dökerek talihsiz bir kaza yaşamıştı. Belinden aşağısı ciddi şekilde yanan Vuslateri, hemen hastaneye koşmuş, hem yanık hem de koronavirüs tedavisi görmüştü.
“KENDİMLE BARIŞMA ZAMANI”
Tedavi sürecini ve bu süreçte yaşadıklarını sık sık anlatan ve paylaşan Vuslateri, “Keyfim çok yerinde, diyecek de bir şey bulamıyorum. Çünkü hakikaten 35 gün hastanede yatınca özlemle, ısrarla sadece işime dönmeyi hayal ettim. Çok şükür ayaktayım yanıklarım iyileşiyor. Uzun zamana yayılan yaklaşık 10 operasyon, PRP ve kök hücre tedavisi oldum. Doku yenilenmesi ile alakalı tüm operasyonlar gerçekleştirildi. Fakat artık psikolojik olarak kendimle barışma, kabul etme ve bunun biraz zaman alacağını kabul etme zamanı… Gören insanların vücudumuzda değiştiremeyeceğimiz yaralara karşı haklı olarak toleransları çok düşük, ama onların verdiği o büyük tepkiler karşısında sizin de duygusallaşmamanız mümkün değil. Allah vücudunda değiştiremeyeceği özellikleri olan herkese sabır ve kendiyle barışık bir irade versin” diye konuşmuştu.
Uzun bir tedavinin ardından sağlığına kavuşan 35 yaşındaki oyuncu, zor günleri geride bıraktı. Sosyal medya hesaplarını aktif olarak kullanan ünlü isim, 616 bin takipçisi bulunan Twitter hesabından çok konuşulan bir dizi Tweet paylaştı.
“ANNE OLMAK İSTEMEDİM HİÇ”
Vuslateri, Tweet’lerinde şu ifadelere yer verdi:
“Anne olmak istemedim hiç. İnatmış gibi bütün çocuklar beni çok sever. Kafamdan inmezler. ‘Anne’ dizisinde pedagoglar şaşakalmıştı… Bebekler bile koynumda uyurdu. Ama kadınlık yalnızca ‘annelik’ değildir. Hayalim hep koruyucu aile olmak… Ben de epey zorlukla darmadağın bir ailede büyüdüm. Okuyan, kültürlü… Ama paylaşamayan, giden, sürgün kimlikler içinde… Ve arkalarına yaslanacak büyükleri olmayan öksüz bir çiftti anne babam.”
“SABAHA KADAR KUSMUŞTUM”
“İncirlik’de lojmanda Amerikalı çocuklarla büyüdüm” diye yazan Gonca Vuslateri, sözlerine şöyle devam etti:
“Klasik, makul tip değildim. Dut ağaçlarının tepesinde küçük barakalarda oturur, ipekböceği beslerdim. Uzun yolculuklarda bagaj kısmına konan civcivleri alıp beslerdim. Babam kesmişti birini, ayak bileğime iki nokta kan sıçramıştı. Hiç unutmam, unutamam… Sabaha kadar kusmuştum. İstemediğim yemeği yemediğim gibi, istediğim şeyi okumak için küçük yaşta evden gittim.”
“ŞİMDİ BENİM ANNELİK PROVAM”
Çocukluğunu anlatmasının ardından konuyla ilgili düşüncelerini açıklayan güzel oyuncu, “‘Yaprak Dökümü’nü aratmayacak türden hayat hikayeme bakıp, ileride evladım olacak bıcırığa anlatacak dolu dolu anılarım; kırık kalbini dinlendirmesi için çokça pamuk yastıklarım olacak umuttan… Bu yatırımı yapmak için son döngüdeyim. ‘Olanı kabul etmek’ sevmek, sempati duymak değil. O ajiteleri sapanla vurduk da… Varlığını, var olmuşluğunu hayatımda kabul etmek. O şeyin yüzüne bakıp ‘evet gördük, yaşadık. sıradaki!’ demek… Gülmek, gülmek, gülmek. Değdi diyebilmek, dibine kadar üzülmek. Yerin dibine girmek, yeni bir şey olarak açmak… Hep denemek, hayat böyle. Bu yorucu tempoda kimseye yaşamı zül etmeye gerek yok. Bu yüzden, annemin aradığı kişi annemi incetimez işte… Şimdi benim annelik provam” cümleleriyle sözlerini noktaladı.
Vuslateri’nin paylaşımları, binlerce beğeni ve yorum alarak kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu.