Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent, “İlk yarı ve ikinci yarı çok farklı oyunlar oldu. Benim şimdiye kadar oynadığım maçlar içerisinde en kötüsüydü ilk yarıda oynadığımız oyun. Devre arasında düzelme şansı yakaladık ama bu dönemde oynamak istediğimizin tam tersini oynadık. Böyle bir şeyin olabileceğini biliyorduk çünkü hafta içinde konuşmuştuk bu maçın neden bu kadar önemli olduğunu. Televizyonlarda, gazetede sürekli geçen şey, sanki Fenerbahçe maçından sonra Galatasaray için sezon bitti. Kulüp içerisindeyse ben sürekli hatırlattım, Galatasaray için, taraftarlar için kalan 6 maçın tamamını kazanmaya çalışmalıyız. Türkiye’nin El Classico’su gibi görebileceğimiz bu kadar büyük bir maçtan sonra neler olabileceğini söyledim. Mental olarak bunu değiştirmek ne kadar zor biliyorum, ligin sonuncusuyla oynuyoruz. Maçtan önce sordular, neden Dinamo Kiev maçında oynattığınız 6 altyapı oyuncusu oynamıyor. Öncelikle biz Galatasaray’ız, en iyilerle oynamamız gerekiyor. İkincisi de sürekli 5 tane saha oyuncusunu dışarıda bırakmak zorundayım. Ben kesinlikle gençlere güvenen bir hocayım. Eğer ben önümüzdeki sezon da devam ediyor olursam, yaz döneminde kesinlikle A takım ile çalışmaya başlayacak oyuncular. Flamengo’da 7 oyuncuyu dahil etmiştim, Barcelona’da zaten bu mantalite var. Yalnız bunu tekrardan söylemeliyim, medya sanki bu maçı önemli değil gibi görüyordu. Benim için önemli bir maçtı. Tüm hafta boyunca oyuncularla konuşup, maça odaklanmalarını sağlamaya çalıştım, ilk yarıda başaramadık. Kötü oynadık çünkü pozisyonel oynamadık. Herkes kafasına göre hareket etti. Topa sahip olmadığınız zaman hızlı bir şekilde savunmayı sağlayamazsın ve topu geri alamazsın. Çünkü nerede olduğunu bilmiyorsun. Bugün bu takım Fenerbahçe’den daha fazla problem yarattı. Hoca olarak böyle bir şeyi kabul edemem tabii ki. İkinci yarıda ise kanatları kullandık, pozisyonel oynadık ve birçok fırsat yakaladık. Daha önceden de birçok kez söylediğim gibi takımımızdaki problem, birçok pozisyona ihtiyacımız oluyor 2 gol atmak için. En fazla pozisyon yakalayan takımlardan bir tanesiyiz ama çok az efektifiz. Hem benden önce hem benden sonra. Ama ikinci yarıda çok daha pozisyonel oynadık, daha baskılı oynadık, kanatlarımızı da doğru şekilde oynadık. Goller ve fırsatlar bu şekilde ortaya çıktı” dedi.
“SAHADA OLAN ŞEYLER, SOYUNMA ODASINDA 5 DAKİKADA ÇÖZÜLEBİLİYOR, ÖNEMLİ BİR ŞEY OLMADI”
Kerem Aktürkoğlu’nun oyundan çıktığı sırada kendisiyle ne konuştuğuyla ilgili gelen soruya Torrent, “Hiçbir problem yok. Her Pazar, her hafta sonu maça çıkabilmek için büyük efor sarf eden bir oyuncu. Yaklaşık 70 dakika oynar diye düşünmüştük sakatlığından dolayı. Biraz daha fazla oynadı fakat oyuncular arasında bazen yanlış anlaşılmalar olabiliyor, onunla alakalı bir durum. Ona sakin ol dedim, iyi bir ikinci yarı çıkardığını söyledim. İnanılmaz bir oyuncu ve inanılmaz bir insan. Bütün oyuncular ellerinden gelen her şeyi yapmak istiyorlar, tabii ki kendileri gol atmak da istiyorlar. Orada 200’le atıyor nabızları. Bazen aralarında bu tarz konuşmalar geçebiliyor. Hiçbir önemi yok. Onlar takım arkadaşları, sahada olan şeyler, soyunma odasına geçtiğinizde 5 dakikada çözülebiliyor. Bu kazandığımız maçın çok önemli bir parçası olduğunu söyledim. Bazen bu antrenmanlarda, maçlarda olabilen bir şey. Önemli bir şey değil” yanıtını verdi.
“HER GÜN TESİSTE 12 SAAT ÇALIŞIYORUM, GERÇEKTEN BENİM VİCDANIM RAHAT”
Başkan kim seçilirse seçilsin öncelikle seçilen kişiyi tebrik edeceğini söyleyen Torrent, “Burada karşılaştığımız durumla ilgili hatanın bizde olduğunu düşünüyorlar, istediğini yapmak onların hakkı. Bizim bir sene daha kontratımız var. Takımı nasıl daha iyi yapabiliriz, bununla ilgili planımız zaten vardı, devam ediyor. Bugün tekrardan akademimizi görme fırsatı gördüm. Onların da oyun şeklinden gerçekten memnun kaldım. Altyapının A takımla birlikte oynuyor olmasını görmek istiyorduk, bunu gördük. Bana geçen gün sordular, herhangi bir kaygın var mı diye, ben de herhangi bir kaygım yok dedim. Türk futbolundan dünya şampiyonları geçti, Avrupa şampiyonları geçti, onlarla devam edilmediğini gördük. Birçok büyük kupa kazanmış olan prestijli hocalar buradan 3 ay sonra gidiyorsa, bu Türk futbolunun kendisine sorması gereken bir soru. Dünyada birçok örneği var bunun. Daha farklı bir stil oluşturmak için zamana ihtiyaçları var. Benim herhangi bir kaygım yok, ben işimi biliyorum. Dışarıdan duyduğumuz şeylere rağmen biz bunları düşünmüyoruz. Günün sonunda biz eğer daha fazla puan kazanmayı başarırsak, o noktadan sonra karar da takdir de dışarıdaki insanların. Bizim buraya neden geldiğimiz belli, bunlar üzerine odaklanma düşüncemiz var. Bizim nasıl çalıştığımızı bile bilmeyen insanlar var. Oyuncuların nasıl durumda olduklarını, gelişip gelişmediğini bilmeyen insanlar var. Hangi isim başkan seçilirse seçilsin tebrik edeceğim, bunun dışında söyleyebileceğim bir şey yok. Ben gelecekte olan bir şeyi kontrol altında tutamam. Her gün tesiste 12 saat çalışırım, gerçekten vicdanım rahat. Eğer hiç kimse anlamazsa, farklı bir yıl olduğunu, farklı bir durum oluştuğunu, biz geldiğimizde ne bulduk, 9 ayda neler değişebiliyor… Bazen iyi oyuncuların olabilir ama istediğin profilde oynayacağın zaman, farklı bir oyuncuya ihtiyaç duyabilirsin. Bunların hiçbirini hesaba katmıyorlarsa, benim söyleyebilecek bir şeyim yok” ifadelerini kullandı.
“MORUTAN GEÇEN GÜN FLORYA’DA YALNIZ BAŞINA YEMEK YİYORDU, SADECE RUMENCE KONUŞABİLDİĞİ İÇİN İLETİŞİM ZOR OLABİLİYOR”
Morutan ve Barış Alper Yılmaz’ın neden kadroya alınmadığıyla ilgili soru sorulması üzerine Torrent, “Morutan’ı özellikle sormayı anlamıyorum. Sürekli olmayan oyuncular üzerine sorular geliyor. Gördünüz Dinamo Kiev maçını. Ben sahada gördüğüm şeylerle, antrenmanda gördüğüm şeylerle her gün yaşıyorum. Morutan da Barış da inanılmaz antrenman çıkarıyorlar. Kaan da öyle. Benim antrenmanlarda hiçbir şikayetim yok. Ama ben orada kokusunu alıyorum, formdalar mı, değiller mi? Dinamo Kiev maçında da, antrenmanda da. Zaten söyledim, her maçta 5 oyuncuyu dışarıda bırakmak zorundayım, kolay değil. Hepsi hak ediyor oynamayı. Ne taktik olarak ne başka şekilde ben onları ikna edebilirim, hepsi oynamak isteyecek tabii ki. Barış veya Morutan oynadı diyelim. İlk 11’de de oynadılar, özellikle Morutan. O noktadan sonra tekrardan yine Emre oynamadı diye sorulmuyor mesela. Morutan geçen gün Florya’da yalnız başına yemek yiyordu, onunla iletişim zor olabiliyor. Sadece Rumence konuşabiliyor, bazen tercümanı yanında olmuyor. Profesyonel olmanın yanında çok da iyi bir çocuk olduğu için herkes ona yardımcı olmak istiyor. Çok absürt şeyler duydum, Morutan’ı yalnız bırakıyormuşuz, onunla ilgilenmiyormuşuz gibi. Bunların hepsine cevap verdim, benim hiç kimseyle bir problemim yok. Özellikle genç oyuncuların. Ne kadar zorluk çekiyorlarsa o kadar yanlarındayız” açıklamasında bulundu.
“GENÇLERİ ÇOK SEVİYORUM”
Gençlere çok güvendiğini dile getiren deneyimli çalıştırıcı, “Onları çok seviyorum. Önümüzdeki sezon öncesi bölümde kesinlikle bizimle birlikte A takımda olacaklar. Çünkü genç olmaları demek, en iyilerden olmadıkları anlamına gelmez. Benim için önemli olan yaşları değil, nasıl performans gösterdikleri” diyerek sözlerini noktaladı.
Lewandowski’nin Bayern adına en güzel golleri