Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Nursu Çakın Memik, “Güzellik algısı bu dönemde artmış durumda. Sosyal medyada yaygın kullanılan filtreler, bireylere ulaşılamaz ve mükemmel yüzler sunuyor. Bu ulaşılamaz hedeflere ulaşmak için insanlar sağlıksız zayıflama çabasına giriyor. Zayıf olmasına karşın hâlâ kendilerini aşırı kilolu hissediyorlar. Bunların hepsi anoreksiya nervozaya sebep oluyor” dedi.
ERGENLERDE DAHA ÇOK
Vücut ağırlığında anormal derecede düşüş, sürekli kilo alma korkusuyla yaşayan ve beslenme bozukluğu görülen bireylere anoreksiya teşhisi konuluyor. Hastalığın ergenlik dönemindeki bireylerde daha sık rastlandığını belirten Prof. Memik, geçmişte yaşanan travmatik olayların da hastalığı tetikleyebildiğini, en önemli faktörün ise güzellik algısı olduğunu vurgulayarak “Güzelliğin sosyal medyada ön planda olması ve aynı zamanda güzellikle ilgili acımasız eleştiriler hastalığı başlatan en önemli faktörler arasında bulunuyor. Bireyler sosyal medyada sunulan ‘ideal güzellikle’, kendilerini karşılaştırarak hata yapıyor” ifadelerini kullandı. Memik, “Hastalığın artış oranı gün geçtikçe artıyor. Kimlik gelişimin yaşandığı ergenlik dönemindeki bireyler için en riskli dönem. Yeme bozukluğu olan bireyi, ebeveynlerinin gözlemlemesi gerek. Bu durum artarak devam ediyorsa uzman hekime başvurulmalı” diye konuştu.