Pazardan çürük sebze ve meyveleri, belediyeden önce dar gelirli topluyor

İzmir’in ikinci büyük ilçesi olan ve çoğunlukla dar gelirli yurttaşların oturduğu Karabağlar’da belediyenin temizlik işleri müdürlüğü, çarpıcı bir tabloyu ortaya koydu. 478 bin 788 kişi ile Türkiye’deki 50 kentten daha fazla nüfusa sahip Karabağlar’da, 2020 yılında belediye ekiplerince 3007 ton pazar atığı toplandığı, 2021 yılında ise bu miktarın 1918 tona düştüğü belirlendi.

‘Ülkemizin içinde bulunduğu durum açısından üzücü’

Özellikle son 4 ayda, sebze ve meyve fiyatlarındaki aşırı artışın belediye ekiplerinin topladığı atık miktarını iyice düşürdüğü dile getiren Selvitopu, şunları söyledi:

Başkan Selvitopu, evsel atık miktarında da son 4 ayda ciddi düşüşler olduğunu belirtirken, şöyle konuştu:

“Orada da aylık bin ton civarında düşüşler var. Bu da insanların beslenmeleri ile ilgili bir tasarruftur. Çok acı bir olay. Çünkü ailelerde çocuklar, yaşlılar, hastalar var. Onların tıbben gereken gıdaları alması lazım. Bu da şunu gösteriyor; onlarda da azalma var. Bunun ekonomiden kaynaklandığını ve insanların alım gücünün çok düştüğünün bir göstergesi. Çeşitli gerekçeler sayılabilir ama bu düşüşleri her ay bariz şekilde izliyoruz. Belediye olarak yaptığımız değerlendirmede bunun tamamen ekonomik ve alım gücünün azalması ile ilgili olduğu tespitimiz var. İki marul alacaksa bir tane alıyor. İki kilo elma alacaksa yarım kilo alıyor. Alım gücünü imkanları ölçüsünde değerlendirmeye çalışıyor insanlar”

‘Sosyal yardım başvurusu iki katına çıktı’

“Karabağlar Belediyesi olarak dar gelirli ya da hak eden yurttaşlarımıza verdiğimiz sosyal destek kartımız var. Oraya yoğun bir başvuru var. Biz bu başvuruları mümkün olduğunca karşılamaya çalışıyoruz. 1500’lü sayılardan başladı, şu anda sayı 3 bini buldu. Her geçen gün bu sayı artıyor. Her ay 600- 700 bin liralık yardımımız var. Yıllık yaklaşık 10 milyon civarında sadece sosyal destek kartıyla yaptığımız yardımlar. Bu yıl daha da artacağını tahmin ediyoruz. Özellikle gıda yardımları yapmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Kızılay ile ortak bir çalışma yaptık. Giysi yardımlarıyla başladı, bunlar giyilmiş değil. Sıfır ayakkabı ve giysi. Başvurular çok yoğun. Hepsini karşılamaya gayret ediyoruz. Başvuran yurttaşlarımızı geri döndürmemeye çalışıyoruz. Bu yıl Karabağlar Belediyesi’nin yardımları yaklaşık 15 milyon Türk lirasını bulacak. Karabağlar’da yaşayan 500 bin insan için büyük rakam olmayabilir. Gönlümüz daha fazla yardım yapmaktan yana ama bütçemiz doğrultusunda bunu yapıyoruz. Bir taraftan da yurtta kalan öğrencilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Okulların bakım ve onarımlarını yaparak desteklerimizi yerine getiriyoruz. Bu rakamın içinde bunlar yok. Bunlar da dahil edildiğinde Karabağlar Belediyesi bütçesinin önemli bir kısmını yardımlara harcıyor”

‘Uyuyanlar uyansın artık’

Bir kadın, 200 lira ile pazara çıktığını belirtirken şunları söyledi:

“Nasıl geçineceğiz. 150 lira tuttu. 50 liram kaldı. Bununla ne alacağız. Asgari ücretle, 4 bin 250 lirayla ne alacağız? Bu garibanların çektiği ne? Hepimiz garibanız ya. Suriyeliler bizden iyi geçiniyor. Adamlar eve sepet doldurup gidiyor. Biz bir iki poşetle gidiyoruz. Yazık günah değil mi? İki oğlum var, evli. Herkesin evi barkı var. Herkes çoluğuna çocuğuna bakıyor. Günah ya insanların haline bakın çöplerden topluyorlar. Millet aç aç. Ekmek alacak paramız yok artık. Yemin ederim ekmek alacak paramız yok. Uyuyanlar uyansın artık ya”

‘Üç kişi çalışıyoruz yetmiyor, dilenelim mi’

Alışverişe gelen bir başka kadın da şöyle konuştu:

“Gelip baksınlar. Aldığımız maaşlar yetmiyor. Üç kişi çalışıyoruz yetmiyor, dilenelim mi? Yerlerden topluyoruz artık. Allah rızası için el atsınlar. Market pazar almış başını gidiyor. 500 lirayla geliyorsun bir şey almadan geri gidiyorsun. Yerlerden toplamaya çıkıyorum artık. Engelli çocuğumu eve bırakıp geliyorum buraya toplamaya. Marketler de akşam gördüğümüz fiyatın üstüne zam koyuyor. Neden ya neden? Ölüyoruz acımızdan ya. 3-4 kişi çalışsak yetiştiremiyoruz. Allah rızası için bir el atsınlar”

‘Yakında pazar denen bir şey kalmayacak’

Bir pazarcı esnafı ise şunları söyledi:

“Bücür poşet var. Mini yok artık. Yarım kilo, 250 gram… Millet çok sıkıntıda. Yakında pazar denen bir şey de kalmayacak. Vay milletin haline. Millet 250 gramın peşinde artık. Pazarlar bomboş. Satışlar yok artık. Tezgah dolu, getirdiğimizi geri götürüyoruz. Çileği 30 liradan satmamız lazım. 25 lira diyoruz, yüzüne bakan yok. Gramla istiyorlar. 5 liralık 6 liralık istiyorlar. Gelmeyenler oluyor. Pazarın yarısı boş. Dünkü pazarda 15 esnaf yoktu. Halden mal alınmıyor, pahalı. Satış yok pazarda. Gelen zarar ediyor. Bir buçuk ayda 15 bin lira zarar ettim”

‘2-3 tane biber alıyorlar’

Başka bir pazarcı esnafı da şöyle konuştu:

“Bu pahalılıklar iyi değil, insanı sömürüyor. 40-50 liraya satıyoruz. Bir kasa satabiliyoruz. Çok pahalı her şey. Mazot ve maliyetler yüksek. 2-3 tane biber alıyorlar. 3 tane biber 2 buçuk lira geliyor. Poşet ortalama 50 kuruş. Eksiye düşüyoruz”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir