İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin (İMİB) yeni başkanı Rüstem Çetinkaya oldu. İMİB açıklamasına göre, Türkiye İhracat Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen İMİB Seçimli Olağan Genel Kurulu’nda Rüstem Çetinkaya 368 oy ile başkan seçilirken, rakibi Aydın Dinçer 270 oy aldı.
Seçimin ardından bir konuşma yapan İMİB Başkanı Çetinkaya, sektörü geliştirecek projelerle yeni döneme hazır olduklarını belirterek, seçim sonuçlarının tüm sektöre hayırlı olmasını diledi.
ADAY YÖNETİM KADROSUNU AÇIKLAMIŞTI
Çetinkaya, 16 Nisan’daki olağan seçimli genel kurul öncesinde yönetiminde yer alacak isimleri açıklamıştı. Dünya gazetesinde yer alan habere göre; Çetinkaya’nın aday yönetim kadrosu şu isimlerden oluşuyor:
- Alpaslan Tunç (TUNÇ MERMER)
- Bilal Kütük (KÜTÜK MERMER)
- Cihad Yağmur Sadıkoğlu (ODM MADENCİLİK)
- Ece Öztürk (TENOKA)
- Erol Yüce (YÜCE MADENCİLİK)
- Eyüp Batal (İLAN MADENCİLİK)
- Fahri Hacıalioğlu (YEDİTEPE MADENCİLİK)
- Funda Bekişoğlu (TURAN BEKİŞOĞLU DIŞ TİCARET)
- Gökhan Murathan (STONE GATE MADENCİLİK)
- İrfan Söğüt (SGT MERMER)
- Metin Çekiç (ÇEKİÇLER MADENCİLİK)
- Natali Kızmazoğlu (DOĞALTAŞEVİ MADENCİLİK)
- Nejat Kordel (ABC GRANİT)
- Orçun Kocaman (GRANDE MERMER)
- Savaş Yıldız (SAVAŞ GRANİT)
- Sefa Çevik (MAMRT MADENCİLİK)
- Sevket Sertdemirel (TRADA MADENCİLİK)
- Uğur Geçgin (TÜM MERMER)
- Vedat Öksüz (ÖKSİTAŞ ARAŞTIRMA-ŞEHİRCİLİK)
“DEĞİŞİM İÇİN BURADAYIZ”
Seçim öncesi aday yönetim kadrosu duyurusu kapsamında açıklamalarda bulunan Rüstem Çetinkaya, sektörün söylem ve eylem değişikliğine ihtiyacı olduğunu söylemişti.
“Bu değişim bize göre sektörün çatı STK’sı İMİB’de başlamalı” diyen Çetinkaya, devamında şunları kaydetmişti.
“Sonuç alan bir yönetim anlayışı ile ‘Değişim’ diyoruz. Geçmişten farklı olarak hakkımızı arayacağız. Madencinin en önemli sorunlarının başında ruhsat güvencesi geliyor. Diğer yandan madenci kamuoyunda, televizyon, gazete ve sosyal medyada sürekli suçlanıyor, doğayı vahşice tahrip eden, ekolojik dengeyi bozan, sürekli ağaç kesen insanlar olarak gösteriliyor. Bürokrasi ise madencinin gerçek hayatta hangi zorluklarla mücadele ettiğine bakmaksızın, sektörün ülkemizdeki ve dünyadaki gerçekleri ile örtüşmeyen düzenlemeler yapıyor. Madenciye sürekli külfetler yükleniyor. Bize göre bu külfetler madenciliğin ülkemizde yapılmasını imkansız hale getiriyor. Maden sektörü sürekli suçlanıyor, bu suçlamalar karşısında hep savunma durumunda bırakılıyor ve en önemlisi hak ettiği değeri ne toplum ne de bürokrasi nezdinde göremiyor. Bizler bugün, işte tam da bu durumu değiştirmek için buradayız.”