2016 yılında hazırladığı mülteci raporunda CHP Avrupa Birliği’nin takdirini ve övgüsünü kazanmak adına mülteciler için “Coğrafi çekinceyi kaldıralım” talebinde bulunmuş. Türkiye’ye sığınan mazlumları hedef tahtasına koyan CHP’nin, kendi raporunda AB’ye yaranmak için sözde “mülteci sever” yaklaşımı sert tepki gördü.
CHP yönetimi, başta Suriyeli mülteciler olmak üzere Türkiye’ye sığınan mazlumları, hedef haline getirerek sayısız skandala imza attı. Mülteci konusunda son derece katı olan CHP, konuyla ilgili yalan ve iftiralarla kamuoyunda algı peşinde koştu. Göç politikasını “Mülteciler gitsin” anlayışı üzerine kuran CHP, 2016 yılında hazırladığı raporda iki yüzlü tavrını gözler önüne serdi. Avrupa Birliği’nin gözüne girmek için “mülteci sever” gibi görünmeye çalışan CHP, hazırladığı raporda neredeyse “her CHP’li evine bir mülteci alsın” dedirtecek kadar samimi olmayan bir yaklaşım sergiledi. Türkiye’nin “Coğrafi çekince” maddesini kaldırmasını gerektiğini raporunda yazan CHP, AB’den destek almak için hedef haline getirdiği mültecileri baş tacı edercesine bir dil kullanmaktan çekinmedi.
CHP’li Özgür Özel’in mülteciler konusunda kendi kendini yalanlayan söylemleri, CHP’nin konuya yaklaşımının özeti niteliğinde.
ÖZGÜR ÖZEL’İN İKİYÜZLÜ TAVRI BELGEYLE İFŞA OLDU
“Göçle ilgili konuşuyorsun, daha kendi partinin hazırladığı belgeden haberin yok. CHP’nin 2016 yılında hazırladığı Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu Mülteci Raporunda ve bu rapora ilişkin bir milletvekilinin açıklamasında iki şey söylüyorlar. Birincisi ‘Göçmenlerin kalıcı olduğu kabul edilmeli’ İkincisi, ‘Türkiye Cenevre Sözleşmesine koyulan coğrafi çekinceyi kaldırsın’ diyorlar. Hatta Özgür Özel, yine 2016’da ‘Coğrafi çekincenin kaldırılması bir tercih değil, zorunluluktur’ diyor.
COĞRAFİ ÇEKİNCE MADDESİ TÜRKİYE’NİN KOYDUĞU BİR SİGORTADIR
Şu anda yalnız Türkiye’nin sınırlarının etrafında 8 milyon potansiyel göçmen var. Coğrafi çekinceyi kaldıralım da dünyadaki bütün göçmenleri buraya mı yığalım. Coğrafi çekince maddesi, 1951 Anlaşmasına Türkiye’nin koyduğu bir sigortadır. Biz bu sayede, bugün Ortadoğu Coğrafyasından gelen insanlar mülteci olarak almak zorunda değiliz. Geçici koruma statüsüyle alıyoruz. Haliyle bazı haklarımız oluyor, üçüncü ülkelere yerleştirebiliyoruz, kendi hukukumuzu uyguluyoruz, vesaire. Coğrafi çekincenin kaldırılmasını önermek, CHP’nin göç meselesindeki cehaletinin itirafıdır. Bu kadar açık ve nettir. Kılıçdaroğlu, kusura bakma. Ekibin de arkadaşların da tembelsiniz, zahmet edip de şu işin kuralını kaidesini okumuyorsunuz”
ÖZGÜR ÖZEL’DEN TEHLİKELİ TALEP: “COĞRAFI ÇEKİNCEYİ” KALDIRALIM
Son günlerde yaptığı konuşmalarda Türkiye’nin sığınmacılar tarafından işgal edildiğini söyleyerek, Suriyelileri ülkelerine göndermekten bahseden CHP’li Özgür Özel’in 2016 yılında TBMM’de yaptığı konuşmada ise “Coğrafi çekincenin kaldırılması ve mültecilik -ki bu bir tercih değildir, bu bir zorunluluktur ve bu bir insan hakkıdır- konusunda, bu hakka saygılı olan hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin hem de uluslararası tüm kurum ve kuruluşların üstüne düşeni yapması gerekir.” ifadelerini kullandığı ortaya çıktı.
COĞRAFİ ÇEKİNCE NEDİR?
Türkiye, 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi’ne 1961 tarihinde taraf olmuş, sözleşmenin kapsamını genişleten 1967 tarihli New York Protokolü’ne de 1968 yılında katılmış, ancak Türkiye sözleşmeye taraf olurken, coğrafi sınırlama şerhi koymuş ve bu sınırlamayı günümüze kadar da muhafaza etmiştir.
Bu sınırlama sayesinde uluslararası hukuka göre Türkiye, Suriye’den gelen sığınmacılara geçici koruma statüsü vererek hem ‘şartlı mülteci’ hem de ‘mülteci’ statüsüne başvuru yollarını kapatmıştı.
CHP’li Özgür Özel ise bunun insan haklarına aykırı olduğunu belirterek TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada Türkiye’yi mülteci akınına karşı korumaya alan bu çekincenin kaldırılmasını talep etmişti.