Millet İttifakı’nda 6’lı masayı tekmeleme yarışı başladı

Muhalefet partilerinin kurduğu 6’lı masa henüz ikinci toplantının ardından darmaduman oldu. Fitili ise Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ateşledi. Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Yenişafak Yazarı Hasan Öztürk, gündeme bomba gibi düşen açıklamaları köşe yazısında değerlendirdi.

İşte dikkat çeken o köşe yazısı:

6’lı yuvarlak masa ittifakına elveda diyen ilk isim Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu oldu. 24 Nisan’a kadar, Meral Akşener veya Kemal Kılıçdaroğlu “arabulucu” olarak inisiyatif almazsa, 6’lı masanın arkasından birer Fatiha okumaya hazır olun.

Gerçi daha önceleri, Meral Hanım, “Biz proje bazlı ittifak yaptık. Bir proje olursa ittifak yaparız” demiş ve Millet İttifakı’nın devam etmediğini ilan etmişti. Ama son “6’lı sinerji” ile eski defterler bir süreliğine kapatılmıştı. Dahası seçim yasası nedeniyle büyükler ile küçükler bir birine muhtaçtı!

6’LI MASADA SALVOLAR

“O masada neden var hala anlamadık” diyenlere nazire yaparcasına, 3 maddelik cumhurbaşkanı adayı tarifi yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’a şu ana kadar cevap vermekten imtina eden, Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ve DEVA Genel Başkanı Babacan, arada “gönül alıcıların” kapılarını çalmasını beklerken…

Masaya ilk ateş eden Temel Karamollaoğlu oldu. Karamollaoğlu, cumhurbaşkanı adayı tarifini yaptığı günden bir gün sonra, 3’üncü ittifaktan söz etti.

Davutoğlu ve Babacan, Godot’yu bekleyedursun, Karamollaoğlu, “Şartlar değişti, 3’üncü ittifak olabilir” diyerek işaret fişeğini ateşledi. Hem de Davutoğlu’nun medyasında!

“ŞARTLAR DEĞİŞTİ 3’ÜNCÜ İTTİFAK OLABİLİR”

Soruyor sunucu, “Biz size daha önce de sormuştuk, 3’üncü ittifak olabilir mi diye. Siz olmamalı. Bu Cumhur İttifakı’nın işine yarar demiştiniz. Şimdi Yeni Seçim Kanunu ile birlikte hâlâ aynı görüşte misiniz?”

Cevaben, şöyle diyor Karamollaoğlu: “Yok. Değişti şartlar.”

Devam ediyor, “6’lı masa aslında muhalefetin bir diyalog ortamını oluşturuyordu. İlle de her noktada ortak hareket etme mecburiyeti ortadan kalkmış oldu; bu çıkan kanunla. Bundan dolayı 6’lı masanın devam etmesi meseleleri birlikte mütalaa edilmesine bir fırsat veriyor. Bunun devam etmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. 3’üncü ittifak olabilir. Çünkü artık bu engel teşkil etmiyor. (Yeni birliktelik) yeni bir atılıma vesile olabilir.”

Karamollaoğlu’nun masayı artık sadece bir istişare ve müzakere masası olarak gördüğü açık. Buna mukabil, Davutoğlu ve Babacan’ı nokta atışı ile hedefe koyan Gültekin Uysal’ın, bu tavrını sürdürüp sürdürmeyeceği merak ediliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu 6 liderin ortak adayı olmak istediğini beyan etmişti. Bu isteğinin şu an itibariyle hayal bile edilemeyeceği ortada.

Ama bu haliyle bile küçükleri masada tutmak için nasıl bir hamle yapacak göreceğiz. Bize göre, Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’in gücünü kırmak için Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu ve Uysal’a “milletvekilliği” havucu uzatıp konuyu tatlıya bağlamak isteyecek. Ama başaramayacak.

Çünkü Karamollaoğlu “3’üncü ittifak” kartını açtı ve elini güçlendirdi. Sadece milletvekili teklifi onu kesmez.

KÜÇÜKLER BOYUNDAN BÜYÜK İŞLERE KALKIŞIRSA

Denebilir ki SP, DEVA ve Gelecek Partisi’nin toplam oyu barajı geçmeye yetmez. Yine denebilir ki 3’ncü ittifak sadece parlamento seçimleri için kurulur, cumhurbaşkanlığı için yine ortak adaylık konusunda uzlaşılabilir.

Bu bir temenniden ibarettir.

Çünkü, son olarak hem Karamollaoğlu’nun hem Uysal’ın aday profili tarifi 6’lı ittifakın bu konuda da uzlaşma ihtimalini neredeyse sıfırlamıştır.

“Bizim adayımız (…) kesinlikle partizanlık yapmayacak, istişareye her daim önem verecek ve emanete ihanet etmeyecek bir aday olacaktır” diyen Karamollaoğlu’na karşılık..

«20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak, seçilebilirlik, seçim sonrası 20 yılda AK Parti tarafından ‘devr-i sabık’ muamelesine maruz kalan Türkiye Cumhuriyeti Devleti›ni kurucu bir ruhla yeniden tesis etme yetisi” diyen bir Uysal var.

Bunların karşısında da “Ben Başbakan olacağım” diye başlayan, sonrasında “Bizim adayımız 13’üncü cumhurbaşkanı olacak” diye muğlak konuşan bir Akşener ile… “Beni aday gösterirlerse adayım” diyen bir Kılıçdaroğlu var.

Davutoğlu’nun kurduğu oyunu ise belki başka bir zaman mevzu ederiz ama Babacan çoktan “Hiçbiri” diye el kaldırmış durumda.

O MASADA NEFSİNE TÖS DİYEBİLEN KAÇ KİŞİ VAR?

Seçim kanunu CHP ve İyi Parti’yi 6’lı masada bir önceki pozisyondan çok daha güçlü yaptı. Fakat Davutoğlu’nun, cumhurbaşkanlığı kadar parlamento aritmetiğine de vurgu yapması kolay kolay pes etmeyeceği anlamı taşıyor.

Ama görünen o ki Gültekin Uysal ve Temel Karamollaoğlu iki farklı gerekçe ile masanın ayaklarına tekmeyi vurdu. Masa şu anda yan yatmış durumda.

Peki bizzat masanın etrafındakiler tarafından tekmelenen masanın yeniden işlevsel hale gelme ihtimali vara mı diye soranlara…

“O masada ‘nefsine tös’ diyebilen kaç kişi var” deyip susalım.

“6’LI MASADA BREXİT GÖLGESİ”

Muhatabına not: Mansur Yavaş isminin 6’lı masaya etkisini tartışmak istediğimizde, masanın zımni ortağı 7’ncinin Edirne Cezaevi’nden meseleye nasıl dahil olduğunu gördük!

Bu görüntü 6’lı masanın yancısının HDP olduğu gerçeğinin ispatıdır.

Bir şeyin daha ispatıdır. Genel Yayın Yönetmenimiz Hüseyin Likoğlu’nun ifadesiyle “6’lı masada Brexit gölgesi”nin varlığı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir