Görevden uzaklaştırılan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve dört belediye personelinin, “kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamalarıyla ayrı ayrı üç yıl altı aydan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.
Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya, Salman ile dönemin Fen İşleri Müdürlüğü görevini yürüten ve bir süre belediye başkan yardımcılığı yapan Hamit K. ve belediyede görevli 3 personel ile avukatlar katıldı.
İlk duruşmaya katılamayan Salman, sanık olarak verdiği ifadede siyasi bir husumetle dava açıldığını kaydetti. Seyrantepe Mahallesi’ne yaptırılan taziye eviyle ilişkin konuşan Salman, mahkemede yaptığı savunmada şunları söyledi:
Bu siyasi bir husumetle yapılmış bir şikâyet. Dolayısıyla siyasi bir dava haline dönüştürüldü. Bunun tek sebebi var. Benim mensubu olduğum siyasi partinin karşısındaki siyasi partinin adayının kazanamaması. 2 seçimde 3 sefer tekrar edildi ve ben dolayısıyla 3 sefer seçim kazandım.
Ben 6 yıl makamda aktif olarak durdum ve bu görev sürem zarfında hiçbir şekilde yasal olmayan hiçbir talimat vermedim. Burada asıl önemli konu mahalle ilk defa benim 2019’da ki seçim dönemimde oy kullandı. Daha önceleri bu mahalleden bizim partimize hiç oy çıkmazdı. Ama 2019 yılında vatandaşlar yaptığımız hizmetleri karşılıksız bırakmadı ve bu mahalleden birinci parti çıktık. Ben seçimi kazanmasaydım bu davaların hiçbiri açılmayacaktı. Bu davada siyasi husumet de var.
Şu anki AK Parti İl Başkanı Muğlim Bağatar’ın il başkanı olmadan önce belediyeden bir taşocağı açma talebi vardı. Biz bunu yerine getirmedik. Geçmişteki husumetini siyasi husumete dönüştürdü diye kafamda bir takım soru işaretleri de oluştu.
“Mahalleye söz verdim”
Orada taziye evi ihtiyacı vardı. Bu konuda benden sürekli talepleri oldu. Ben de mahalleye söz verdim. Diğer bütün eksiklerini gidermiştik. Sadece taziye evi kalmıştı. Burada da belediyenin dolayısıyla kamunun parasını savunmak adına burasını bağışçılar vasıtası ile yapmaya çalıştık. Bir bağışçımız ile anlaştık ancak o burasının kendisi için uygun olmadığını dile getirip caydı. Ardından ikinci bir bağışçı ile anlaştık. A.Ç adlı bu bağışçı taziye evine babasının adını vermek istediğini ifade etti. Biz de kabul ettik. Ardından o da burasının küçük olduğunu dile getirip vazgeçti. Seçim yaklaşmıştı. Burasının seçime yetişmesi gerekiyordu. Ben de belediye bürokratlarımıza talimatı verdim. Burasının yetiştirilmesini istedim. Derdim belediyeye yük getirmeden belediyemize taziye evi kazandırmaktı.”
“Onlardaki acının sebebi 3 kez yenilmeleri”
Mahkeme çıkışında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Salman hayali bir belediye personeli ve uydurma bir ihbar ile bu davanın açıldığını dile getirdi. Salman, şöyle devam etti:
“Siyasi yaşantımız gerek seçimlerde gerekse sonrasında, adliyede geçiyor. Ben bu arada AK Parti’nin Yalova’daki temsilcilerine teşekkür ediyorum. Türkiye’nin en küçük yüzölçümlü ilinin belediye başkanının bu kadar tanınmasına aldığımız ilk seçimden beri vesile oldular. Belediye müfettişler tarafından hallaç pamuğu gibi atılmasına rağmen hiçbir şey bulamadılar. Artık fındık kabuğunu doldurmayacak konulardan soruşturma açılmaya, davalar açılmaya başlandı. Neredeyse ayakkabılarımın rengi için bile dava açacaklar. Ben Türk yargısı bu kadar meşgul etmekten kendi adıma hicap duymaya başladım. Bu dava ise açılmaması gereken bir davaydı. Ama açıldı. Yapılacak bir şey yok. Teknik ve hukuki açıdan bakıldığında doğrudan teminde benim sadece bir imzam var. Kamu menfaati, kamu yararı ve mahallenin taleplerine karşılık gelmiş bir taziye evi yapıldı. AK Parti’nin il başkanı ve onların uydurduğu sözde belediye içerisinden vatanını, milletini seven gizli tanığın tespit ve ihbarlarıyla bu konu adliyeye taşındı. Biz vatanımızı milletimizi sevmiyoruz sanki. Buradan net olarak söylüyorum. Yalova’yı benim kadar kimse sevemez. Onlardaki acının sebebi 2 seçimde 3 kez bana yenilmeleri. Onlar bunu hazmedemiyorlar. Yoksa dertleri Vefa Salman değil. Dolayısıyla bu davayı da siyasallaştırdılar. Geçen celseye ben gelemedim gelip mahkemede siyasi şov yapmışlar. Burası siyasi şov yapma yeri değil.”
“Yalova’da avukat mı kalmadı?”
Davaya müdahil olan Yalova Belediyesi’nin Ankara’dan bir avukatla anlaşmasını da eleştiren Salman, “Belediyede kaç tane avukat var. Sırf benim davalarıma girsin diye 450 bin TL’ye yakın para verip Ankara’dan avukat getirtmişler. Belediyede ya da Yalova’da avukat kalmadı da Ankara’dan mı avukat getirmek zorunda kaldınız. Kaldı ki belediyenin bu davada taraf olmasını da anlamak mümkün değil. 164 bin TL’lik bir taziye evi ve kamu zararı yok” dedi.
“Suçu ortaya çıkardık, sanık olduk”
Yalova Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve zimmete para geçirme olayını da kendilerinin ortaya çıkarmalarına rağmen kendilerini sanık sandalyesinde bulduklarını dile getiren Salman, “Tespit edildiği kadarıyla benden 5 yıl önce tespit edilmiş bir suçu ortaya çıkardık. Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Suçu bulduk, ortaya çıkardık, suçlu duruma biz düştük, sanık olarak mahkeme mahkeme dolaşıyoruz. Şu anda süren ve ilk defa ifade verdiğim taziye evi davası bile 2 ayda bir İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen uzaklaştırma yazısında bunu bile uzaklaştırma nedeni göstermişler. El insaf ya. Vatandaş bağırıyor ya nerede bu adalet diye, şu andaki durum bu. Hukuk ve adalet gün gelecek herkese lazım olacak. Benim hiçbir korkum yok. Allah’ın adaleti var. Allah’ın adaleti er ya da geç yine tecelli edecek. Hesap vermesi gerekenler de hesap verecekler” diye konuştu.