Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 86 yıl sonra müze esaretinden kurtulan Ayasofya, geçtiğimiz 24 Temmuz’dan itibaren ibadete açıldı.
Kısa sürede milyonların ziyaret ettiği ve ihtişamı karşısına hayran kaldığı Ayasofya, ikinci sevinci yaşatacak.
Ayasofya’nın hemen bitişiğinde bulunan ve 1936’da yıkılan Ayasofya Medresesi yeniden inşa edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün restore çalışmalarını tamamlamadı.
Ayasofya Medresesi, ihya çalışmalarının ardından 86 yıl sonra yeniden açılıyor.
Tarihiyle dünyanın ilgisini çeken Ayasofya, medrese bölümüyle de merak konusu oldu. Ayasofya Medresesi tarihi, konumu ve özellikleri araştırılıyor.
İşte Ayasofya Medresesi’nin başından geçenler…
Ayasofya Medresesi tarihi
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden itibaren Ayasofya her zaman gözde bir konuma sahip olmuştur. Halk orada toplanmış, bilgilendirilmiş, her daim korunarak adeta bir simge halini almıştır.
Ayasofya Kilisesi’ni camiye dönüştüren Fatih Sultan Mehmet, kilisenin kuzeybatısında bulunan ve o dönem papazların evi olarak kullanılan yapıyı da medreseye çevirdi.
Konumu
Evliya Çelebi’nin Ebu’l Feth Sultan Han binası olan Ayasofya’yı kebir medresesi olarak sözünü ettiği bu yapı Ayasofya ile Topkapı Sarayı dış avlu surları arasında yer alıyordu.
Ayasofya Medresesi dış avluya açılan yan kapı ile Sultan III.Murat’ın yaptırdığı minare yanından başlayarak Soğukçeşme Sokağı’ndaki avlu duvarına kadar uzanıyordu.
İlk müderrisi
Ayasofya Medresesi’nin ilk müderrisi Fatih’in hocası ve devrin büyük âlimi, İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey’in yerine kadı olan Molla Hüsrev’dir.
Molla Hüsrev’in ardından 15. yüzyılda İslam dünyasının önde gelen astronom ve matematikçilerinden Ali Kuşçu da müderrislik yaptı.
Yıkım kararı
Medrese binası tarih boyunca pek çok kez tamir gördü.
1924 yılında İstanbul Belediyesi tarafından Öksüzler Yurdu olarak değerlendirilen medrese, 1934 yılında Ayasofya’nın müze olmasıyla yıkıldı.
Ayasofya’nın etrafında yapılan düzenlemeler kapsamında, eski eser özelliği taşımadığı iddiasıyla İsmet İnönü’nün talimatıyla yıktırılmış ve tamamen ortadan kaldırıldığı da gündeme geldi.
86 yıl sonra kapılarını açıyor
1987 yılında Kültür Bakanlığınca medresenin temel kazı ve araştırmaları yapıldı. Mevcut kalıntılar ve tarihi belgelerden yola çıkılarak 2014 yılındaki girişimler ile rekonstrüksiyon projesi hazırlandı.
2017’de medresenin rekonstrüksiyonuna başlandı.
Ayasofya Medresesi bugün, 86 yıl aranın ardından yeniden hayat buluyor.
Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’ne bağlı araştırma merkezi olarak hizmet verecek medrese cuma günü kapılarını açıyor.
Sergiler, sempozyumlar ve eğitimin bir bölümüne ev sahipliği yapacak medresenin yeniden anlam kazanıyor.