Veli-Der tarafından bugün birçok ilde eş zamanlı düzenlenen basın açıklaması, Edirne’de Saraçlar Caddesi üzerinde yapıldı. Veli-Der Yönetim Kurulu Üyesi Nilgün Erman tarafından okunan ortak açıklamada, velilerin çocuklarının ceplerine harçlık koymakta zorlandığını ve öğrencilerin yeterli beslenemediğini söyledi.
‘Her 4 çocuktan 1’inin kilosu düşük’
Salgın sürecinin ardından ağırlaşan ekonomik kriz nedeniyle çocukların beslenme sorunun derinleştiğin belirten Nilgün Erman, şunları söyledi:
“Veliler çocuklarının cebine harçlık koyamamakta, koyulan harçlıklar ise çocuğun okuldaki bir gününde sağlıklı ve yeterli beslenmelerine yetmemektedir. Birkaç ay öncesine kadar en kötü ihtimalle ekmeğin içine peynir ya da kaynatılan bir iki yumurta ile okula gönderdikleri çocuklarının yanlarına artık ne koyacağını düşünen veliler, bunu yapamadığı için de okula gönderemediği çocukları var. Çocuklarımızın beslenme bozuklukları nedeniyle yaşadıkları sağlık durumlarının vahametini çok net ortaya koymuştur. Örneğin ülkemizdeki her dört çocuktan birinin kilosu çok düşüktür. Kız çocuklarının yüzde 85’i, erkek çocuklarının ise yüzde 68’i kansızlıkla mücadele etmektedir. Çocuklarda gözlenen bir diğer tehlike ise potansiyel kalp hastalığına yatkınlıklarıdır”
‘Pazar alışverişini ayda bir yapıyoruz’
Edirne yerelinde düzenledikleri bir ankette verilen cevapların düşündürücü olduğunu ifade eden Erman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin içinde bulunduğu ani ekonomik değişimlerin öğrencilerimiz ve aileleri üzerindeki etkilerini ölçmek amacıyla Edirne şubemiz bir anket çalışması başlatmıştır. Anket devam etmektedir ancak anket sonunda ‘ayrıca belirtmek istediğiniz varsa yazınız’ kısmına anne babaların ilettiklerinden birkaç örneği sizlerle de olduğu gibi paylaşalım:
‘Üniversitede okuyan kızıma para gönderemiyoruz ve yurt çıkmadığı için arkadaşlarında, salonda yatmak zorunda kalıyor. Bu, hepimizi maddi manevi bunalıma sokuyor. Sağlık sorunlarımıza psikolojik sorunlar eklendi ve çok sağlıklı olan, üniversitede okuyan kızım psikolojik tedavi görmeye başladı. Okulunda çok başarılı bir öğrenciyken çok büyük bir umutsuzluk içine düştü. Evin dışında sosyal bir hayatımız yok, ev gezmeleri dahil.’
‘Pazar alışverişini ayda bir defa yapıyoruz. Yaz ayında dolaba koyduğum veya konserve yaptığım gıdaları tüketiyoruz’”
‘Yarınını kaybetmiş bir Türkiye’dir’
Çocuklarda görülen beslenme ve eğitim bozukluklarının Türkiye’nin geleceği açısından büyük sıkıntı olduğunu ifade eden Erman, “Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenemeyen çocuklarda görülecek olası sonuçlar nelerdir? Fiziksel, ruhsal sağlık sorunları ile bilişsel yeti kayıplarıdır. Yani daha fazla bebek ve çocuk hastalıkları, hatta ölümleridir. Yani okulda başarısızlık, hatta okul terkleri demektir. Kısaca yarınını kaybetmiş bir Türkiye’dir. Bizler, anne babalar olarak şu cümleyi kullanmaktan çok üzülüyor ve utanıyoruz ama çocuklarımıza çocukluklarını yaşatacak güvenilir ve sağlıklı bir yaşam kalitesini ekonomik krizle derinleşen yoksullaşma nedeniyle artık sunamıyoruz” dedi.