Ukrayna savaşı: Yakınlarını kaybeden Ruslar, savaş suçları işlendiği iddiasına inanmıyor

BBC

Stavropol kabristanında yeni kapanmış mezarları süsleyen çiçekler, Rus askerlerinin rüzgarda dalgalanan flama ve rozetlerine eşlik ediyor. Askerlerin portreleri, isimleri ve öldükleri tarihler tahta haçlara sabitlenmiş.

Mezarlardaki tarihler 24 Şubat’tan sonrasına ait. Bu, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna’daki “özel askeri operasyonu”nun başlangıç tarihi.

Mezarlıkta Dmitry ile tanışıyorum. Sergey Tisyaçni adlı paraşütçü bir subay yoldaşının mezarına kırmızı karanfiller bırakıyor.

Dmitry bana, “O benim ve çocuklarım için ikinci bir baba gibiydi. Onu seviyoruz, ona saygı duyuyoruz ve onun için yas tutuyoruz” diyor.

Bir Rus askeri için böyle bir övgü, Ukrayna’daki olaylarla birlikte düşünüldüğünde kulak tırmalıyor.

Kremlin, askeri saldırının gerekli ve haklı olduğu konusunda ısrarlı. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres saldırıyı, “BM tüzüğünü ihlal eden bir istila” olarak nitelendiriyor.

Bölgeden gelen dehşet görüntüleri ve Rusya’nın savaş suçu işlediği iddiları uluslararası çapta öfke uyandırıyor.

Dmitry bazı Rus askerlerine yöneltilen savaş suçu iddiaları hakkında, “Bu yalan haberlere inanmıyorum. Onlara asla inanmayacağım. Komutanım Sergey bize nasıl davranmamız gerektiğini öğretti. Yoldaşlarıma ve orduma güveniyorum. Asla böyle şeyler yapmazlar.” diyor.

BBCDmitry, solda, komutanı Sergey’in (sağda) bir baba gibi olduğunu söylüyor

“Ama soruşturmalar sürüyor” diyor ve ekliyorum:

“Ya sana suçların işlendiğine dair somut kanıtlar gösterilseydi? O zaman inanır mıydın?”

Dmitry’nin yanıtı “Eminim hiçbir kanıt bulunamayacak. Eminim” oluyor.

Rusya’nın haklı (ve Batı’nın haksız) olduğuna dair bu peşin hükümlülük, Rusya’da devlet medyasının yıllarca benzer mesajlar vermesinden kaynaklanıyor.

Kremlin televizyon yayınlarını Rusları ülkelerinde kaos çıkarmak için plan yapan düşmanlarla çevrili bir kalede yaşadıklarına inandırmak için kullanıyor.

Putin’in medya tekeli, ülkesindeki birçok kişiyi Rusların Ukrayna’da “Naziler”, “neo-Naziler” ve “ultra-milliyetçiler” ile savaştığına ve “Ukrayna’yı faşizmden kurtardığı”na ikna etmesine yardımcı oldu. Bu sayede Ukrayna’daki olaylar etrafında paralel bir gerçeklik yaratılıyor.

Bağımsız Rus haber kaynaklarının tamamı engellendiği veya kapatıldığı için Rusya’da alternatif görüşlere erişim giderek zorlaştı.

Sergey Tisyaçni’nin dul eşi Lada, benimle Stavropol’ün merkezinde buluşmayı kabul etti.

Lada, kocasının öldürüldüğü söylendiği anla ilgili olarak, “İnanmak istemedim. Hala tam olarak inanamıyorum” diyor.

O da Rus askerlerinin vahşi suçlar işlediğine inanmıyor. “Bütün dünyanın bize karşı olduğunu biliyorum. Rusya’yı her şeyle suçlayabilirler” diyor.

BBCLada “Rusya’yı her şeyle suçlayabilirler” diyor

Nihayetinde Rusya Batı’yı ve Batılı gazetecileri her şeyle suçlayabiliyor.

Stavropol’de kendimizi sadece haber yapmakla kalmayıp haber olurken de buluyoruz.

Popüler bir yerel haber sitesi, BBC’nin ziyaretiyle ilgili bir haber yayımladı. Haberde, kameramanımın ve benim, bir parkta bankta Lada ile röportaj yaparken çekilmiş bir fotoğrafımız var.

Haberden bir ifadeyi aktaralım:

“Yakın zamanda dul kalan Stavropollü bir kadının, eşinin ölümünde suç ortağı olan bir ülkeden gazetecilerle konuşurken ne hissettiğini tahmin etmek kolay.”

İngiltere’yi Ukrayna’daki Rus askerlerinin ölümüyle bağlantılı gösterme girişimi, Rusya’da Batılı gazetecilerin, giderek artan şekilde düşman olarak gösterildiğini ortaya koyuyor.

Bunu yanında Ukrayna’daki dehşetten sorumlu tutulacak günah keçileri arayışının sürdüğünü de.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir