İngiltere Başbakan Boris Johnson’ın bugün “yasa dışı göç sorunu ve tekneyle geçişlerle mücadele” konusunda yeni bir planı duyurması bekleniyor. Johnson’ın açıklamasından sonra, İçişleri Bakanı Priti Patel’in, anlaşmanın ayrıntılarına ilişkin bilgi vereceği söyleniyor.
The Guardian’ın haberine göre, İngiltere, Manş Denizi üzerinden ülkeye gelen sığınmacıları iltica başvuru süreçleri boyunca Ruanda’da bir merkezde tutacak. Maliyeti ilk aşamada 120 milyon sterlini bulacak anlaşma kapsamıda, sadece erken sığınmacılar Ruanda’daki kampa gönderilecek.
Ruanda hükümetinin sığınmacılar için “Ruanda hukuku altında eksiksiz bir korumaya ve istihdam olanakları ile sağlık ve sosyal bakım hizmetlerine eşit ulaşım hakkına sahip olacaklar” dediği kaydedildi.
İngiltere İçişleri Bakanlığı, hali hazırdaki mülteci yasasının, söz konusu anlaşmayı uygulamak için yeterli olduğuna inansa da, planın hukuksallığı açısından hala soru işaretleri bulunuyor.
İŞÇİ PARTİSİ ANLAŞMAYI ‘ETİK DIŞI, İNSAFSIZ’ OLARAK NİTELEDİ
İşçi Partisi Milletvekili Yvette Cooper, anlaşmayı “yüz karartıcı,” “işe yaramaz,” “etik dışı” ve “insafsız” olarak niteleyip, İngiltere vatandaşlarının üzerine ek bir mali yük getireceğini ve iltica başvuru süreçlerini uzatacağını belirtti.
Cooper, ayrıca, Johnson’un bu anlaşma ile “korona parti” skandalını unutturmaya çalıştığını söyledi. İngiltere polisi, Johnson’ı Covid-19 salgını sırasında kuralları ihlal ederek partilere katıldığının ortaya çıkmasından sonra, para cezasına çarptırmıştı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) ise, İngiltere ve Ruanda arasında imzalanacak anlaşmayı görmeyi beklediklerini söylererek, konu ile ilgili endişelerini belirtti.
Kuruluşun bir sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “UNCHR, iltica başvurusu alan ülkelerin yükümlülüklerini devretmesini desteklemiyor. Bu, sığınmacıların haklarının başka ülkere transfere nakledilmesini kapsıyor” denilerek, sığınmacıların haklarının korunması çağrısında bulunuldu. (DIŞ HABERLER)