İSTANBUL – İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2021 yılı “Faaliyet Raporu Sunumu”nu gerçekleştirdi. İmamoğlu, toplantı öncesinde CHP, İYİ Parti, AK Parti ve MHP gruplarını ziyaret etti. Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen İBB Meclis toplantısına katılan İmamoğlu, konuşmasının başında, tüm üyelerin Ramazan ayını tebrik etti. Görev sürelerinin yaklaşık 2 yılının pandemi sürecinde geçtiğini hatırlatan İmamoğlu, “Pandemi, insanlığa bazı şeyleri sorgulamasını ve bazı hususlarda nasıl davranması gerektiği noktasında da ciddi bir ders veriyor” dedi.
‘GÖRÜLMEMİŞ BİR KRİZ SARMALINDAN GEÇİYORUZ’
İmamoğlu, faaliyet raporu sunumu öncesinde, Türkiye’nin içinden geçtiği koşullarla ilgili bir özet yaptı. “Bugün tarihimiz boyunca görülmemiş bir kriz sarmalından geçiyoruz” diyen İmamoğlu, “Ekonomi yönetimi, hayatın her alanında çığ gibi zamlara neden oluyor. Bilimden uzak politikalar hayatı pahalılaştırdı, işsizliği tetikledi ve 85 milyon insanımızı fakirliğe sürükledi. 2022’nin ilk gününde elektriğe tam yüzde 127 zam yaptılar. Son 3 yılda her bir hanenin elektrik faturası yüzde 400 arttı. Benzin, son bir yılda yüzde 169, motorin yüzde 230 arttı. Son bir yılda ayçiçek yağı yüzde 138, tuvalet kâğıdı yüzde 90 arttı. Yine son bir yılda buğday unu yüzde 109, nohut yüzde 75 arttı. Maalesef ülkedeki neredeyse tüm tedarik zincirleri koptu. Eczaneler artık ilaç tedarik etmekte zorlanıyor” bilgilerini paylaştı.
‘EKONOMİK YIKIMIN SORUMLUSU İKTİDAR’
Yaşanan ekonomik yıkımın sorumlusunun iktidar olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Ülke ekonomisinin nasıl yönetildiği, herkesi, her kurum ve kuruluşu olduğu gibi, yerel yönetimleri de doğrudan etkiliyor. İstanbul’u da etkiliyor. İktidarın ekonomi politikaları sebeptir, belediyelerin girdi maliyetlerini hizmet fiyatlarına yansıtması bir sonuçtur. Ve ülke ekonomisini düzeltmeden, şehirlerin ekonomik sorunlarını çözmek mümkün değildir” dedi. Yaşanan süreç nedeniyle belediyelerin de gelir-gider dengelerinin alt-üst olduğunu belirten İmamoğlu, “Bu durumun da yılın ortasına doğru bizi, yeni revize bütçe yapmak mecburiyetinde bırakacağını görüyoruz” diye konuştu.
‘TOPAL ÖRDEK YAPILACAĞIM İLAN EDİLMİŞTİ’
İBB bütçesinden sosyal yardımlara ayırdıkları payın tarihi oranlarda arttığına dikkat çeken İmamoğlu, “Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bir de iktidarın yapmakta olduğumuz hizmetleri ve yatırımları engellemeye dönük girişimleriyle karşılaşıyor, her sabah yeni bir el koyma hareketine muhatap oluyoruz. Biliyorsunuz; İBB Meclisi’ndeki çoğunluğun gücüyle ‘topal ördek’ yapılacağım, bu ülkenin en yetkili ağzından ilan edilmişti. O gün bugündür, bizi engellemek için her sabah muazzam bir yeni icat çıkarıyorlar” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, siyasi iktidar tarafından önlerine çıkarılan “icatları” şöyle özetledi:
“Örneğin; bu ülkenin en büyük kamu kurumlarından biri olduğumuz halde, yönetmekte olduğumuz kamu yatırımlarına, kamu bankalarından finansman alamıyoruz. Kamu finansmanına erişemiyoruz. Örneğin; projesi ve finansmanını hazır hale getirdiğimiz ve milyonlarca yurttaşımıza hizmet verecek metro yatırımlarımıza, Ankara’dan 1 yıldır onay alamıyoruz. Örneğin; alt yapıda İstanbul’a çağ atlatacak projelerimiz için dış finansman izni alamıyoruz. Örneğin: İstanbul’a hak ettiği taksi düzenini getiremeyelim diye, UKOME’nin yapısını değiştiriyorlar. Orada bir şahıs konuşuyor, kalanlarını elini indirip kaldırıyor.
Örneğin; Galata Kulesi’nde, Gezi Parkı’nda, Haydarpaşa’da, Sirkeci’de İBB’yi devre dışı bırakacak düzenlemeler peşinde koşuyorlar. Örneğin; 70 yıldır belediyemizin yönetiminde bulunan Yerebatan Sarnıcı gibi müzelere, köşklere el koymak için hazırlıklar yapılıyor. Örneğin; İETT’de, Metro’da, İSKİ’de ekonominin bilimden uzak yönetiminden kaynaklanan maliyetleri yansıtmak istediğimizde engellemenin elli bin çeşidi uygulanıyor.”
‘EVLATLARINIZ SİZE GÜLER’
İmamoğlu, AK Parti sıralarından, “Seçimden önce ulaşımı öğrenciye ücretsiz yapacağım diyordun” şeklinde sataşmalar gelince, şu ifadeleri kullandı:
“Öğrenci indirimi yapacağız dedik seçimden önce. Mazot 6 lirayken, 85 liraya öğrenciye sattığınız kartı, 40 liraya indirdik. Mazot 20 lira olmuş. Şu anda öğrenci kartı 109 liraya çıktı. Son zamla diyorsunuz ki; ‘78 liraya sat. O zaman sattığın 85 liradan daha ucuza sat.’ Mazotu 20 lira yapmışsınız, ‘78 liraya sat’ diyorsunuz. Bana popülizmden, şundan, bundan bahseden arkadaşa diyorum ki; Allah akıl versin. Size şunu söyleyeyim mi? Kendi çocuklarınıza gidin, anlatın bunu. Kendi gençlerinize anlatın bunu; size gülerler. Bu teklifi o güzel evlatlarınıza anlatın, deyin ki; ‘Ey evladım, sevgili kızım, sevgili oğlum. Üniversiteye gidiyorsun. Liseye gidiyorsun. O zaman ortaokula gidiyordun. Veya liseye gidiyordun. Ben sana o zaman, bu kartı 85 liraya satıyordum. Bu arkadaş var ya bu Ekrem İmamoğlu, bunu 40 lira yaptı. Ya o zaman da mazot 6 liraydı. Hatta biz gezmeye gidiyoruz ya, arabamız o zaman 200 liraya doluyordu. Şu anda 600-700 liraya doluyor.”
‘SAMİMİYETSİZLİĞİNİZİ, ÇOCUKLARINIZA ANLATAMAZSINIZ’
“Bu adam kalkmış, bir de bunun üstüne yüzde 40 zam yapmış, olmuş 109 lira. Biz, onu 78 liraya indireceğiz. Sana ne der biliyor musun? Ya baba, anne sen önce git arabana koyduğun mazotun fiyatını indir der. 4 katına çıkartmışsınız bunu, bir de adama gidip, ‘Bunu 78 lira yap’ diyorsunuz. Bütün gençler size güler. Samimiyetsizliğinizi bilir, görür. Evlatlarınızı anlatamazsınız. Çocuklarınıza anlatamazsınız. Gençlerinize anlatamazsınız. Tabii ki veto edeceğim. Çünkü, siz hizmet mi yapmak istiyorsunuz? Gençlere yardımcı mı olmak istiyorsunuz? Ankara’dan gençlere, üniversite öğrencilerine, aldıkları burslardan dolayı mağdur olmuş olan gençlere ya da ya da ekonomik kriz altında kırılmasınlar, bükülmesinler diye onların burslarını, onlara yapılan yardımları 2 katına çıkartın. Öğrenci evlerinin tespiti sizde var. Onları bulun, çıkartın. Onlara deyin ki; ‘Ey öğrenciler…’ Öğrencinin derdi yok. Öğrenciye o parayı veren anne, baba; kurban olayım. 40 liraya biberin tanesini alacağına, ona de ki; ‘Ben, senin elektrik fiyatını, öğrencinden dolayı yüzde 40 indirdim. ‘İndirdim’ de. Bunları yap.”
‘GERÇEK SONUÇ VATANDAŞTA’
İktidar kanadının, hizmet ve yatırım yapmalarını engellemeye dönük tüm çabalarına rağmen, İstanbul’un kangrenleşmiş sorunlarına çözüm üretmeye devam ettiklerini vurgulayan İmamoğlu, yine sataşmalar üzerine, “Allah’a şükür çok formdayım. Sizin duruşunuz, sizin bu müdahaleleriniz Ekrem İmamoğlu’na güç katıyor. Bana her gün açıklama yetiştiren grup başkanvekili arkadaşım, ne olur daha fazla konuş. Daha çok ihtiyacım var sizin konuşmanıza. Ben, sizin açıklamalarınızdan memnun. Allah bu Meclis’e on tane daha sizin gibi grup başkanvekili versin. Burada bana söz yetiştirmeye çalışan benim kıymetli hemşehrilerim, değerli arkadaşlarım, sizden tek bir isteğim var. Bir arkadaşınız arkadan sizi kayda çeksin. Bir semt pazarına gidin. Esnafların tezgâhını tek tek gezin, hal-hatır sorun. Sonra da ben AK Parti İBB Meclis üyesiyim deyin. Halkın verdiği cevapları çekin, o kamera kaydını alın, bana yollayın. Oradaki tavırları sizinle sabaha kadar dertleşmeye hazırım. Vatandaşın neden, nasıl memnun olduğunu, neye nasıl baktığının en iyi sokakta görürsünüz. Bunu yapın. Beni davet edin. Kimseye söylemeyeceğim söz. Kim yaparsa, beni davet etsin. Onunla sabaha kadar onu izlemeye, dertleşmeye hazırım. Gerçek sonuç vatandaşta” ifadelerini kullandı.
‘KAMU YATIRIMLARINI BİR AVUÇ İNSANIN ZENGİNLEŞME ARACI OLARAK GÖRENLERDEN DEĞİLİZ’
“Elinizdeki Faaliyet Raporu, bu çabaların asla işe yaramadığının somut kanıtıdır” diyen İmamoğlu, “Raporun her bir sayfası, İstanbul’u bir rant alanı olarak gören ve de kendini İstanbul’un tek sahibi kabul eden anlayışın, ne büyük bir çaresizlik içinde olduğunun kanıtıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, işe yaramıyor. Her zamankinden daha fazla ve daha kaliteli hizmet üretiyoruz. Her zamankinden çok daha fazla ve çok daha doğru yatırımlar yapıyoruz. 16 milyona canla başla hizmet etmek için çalışıyoruz” dedi. İstanbul’dan dünyaya örnek olacak bir belediyecilik modeli geliştirdiklerinin altını çizen İmamoğlu, kendilerini özetleyen iki kelimenin “demokrasi” ve “kalkınma” olduğuna vurgu yaptı. İstanbul’da, demokratik katılımı ve yatırımları daha önce görülmemiş seviyelere çıkardıklarını aktaran İmamoğlu, “Bildiğiniz gibi, kamu yatırımlarını bir avuç insanın zenginleşme aracı olarak görenler de var. Biz, onlardan değiliz, olmadık ve olmayacağız. İlk günden beri İBB’de, bütün yatırım harcamalarının şeffaf, katılımcı, bilimsel bir süreç sonunda ve yalnızca kamu yararı gözetilerek yapılmasını sağladık. Plansız, projesiz, seçime endeksli veya vatandaşların parti tercihine göre şekillenen, sözde yatırımların devri, bu şehirde kapanmıştır” diye konuştu. (DUVAR)