AYLİN RANA AYDİN – Modadan aksesuara, güzellikten evcil hayvan ürünlerine kadar pek çok alanda faaliyet gösteren birçok markayı bünyesinde bulunduran Createrra, şu an için ‘daha yeşil’ olan markalarının 2030 yılında tamamen sürdürülebilir olmasını hedefliyor. Createrra Kurucusu Gamze Tüysüz Yalgın, Createrra’yı kurarken asıl amaçlarının iklim krizinin nedenlerinden olan üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştirerek doğaya faydalı bir şeyler yapmak olduğunu dile getirdi. Projelerinin çatısında iklim kriziyle mücadelenin yer aldığını söyleyen Yalgın, “Createrra’da doğa dostu ürünlerin tüketicilerle buluştuğu bir platform oluşturduk. Küçük ve orta ölçekteki şirketler olduğu gibi kurumsal şirketler de bu platformda yer alma şansı bulabiliyor. Çevrecilik söz konusu olunca elimizden gelenin fazlasını yapmaya ve faaliyet alanlarımızı bu yönde geliştirmeye çalışıyoruz” dedi. Kadın üreticiler alanında da çalıştıklarını kaydeden Yalgın, eylül ayı itibarıyla kadın girişimciler için bir eğitim programı hazırlayarak markalaşma ve dijital pazarlama eğitimleri vermeyi de planladıklarını ifade etti.
Tüketim çılgınlığı
Yalgın, giderek artan alışveriş çılgınlığının tüm dünya üzerindeki tüketim tarzını belirleyen bir faktör haline geldiğini de belirtti. Yalgın, platformlarında yer alan markaların; organik, el yapımı, vegan, geri dönüştürülmüş, ileri dönüştürülebilir, sıfır atık, kadın üretici gibi değerler etrafında üretilmiş ürünler olmasına özen gösterdiklerini söyledi. Şu an için 200’lerde olan marka sayılarını ilerleyen süreçte binli rakamlara ulaştırmak istediklerini söyleyen Yalgın, “Uzun vadeli hedefimiz ise 2030 yılında tüm markalarımızın sürdürülebilir olması. Tamamen sürdürülebilir marka olmanın uzun bir yolculuk gerektirdiğini biliyoruz. Bu nedenle şu an için ‘daha yeşil’ olan markalarımızın 2030 yılında tamamen sürdürülebilir olduğunu görmek istiyoruz” diye konuştu.
Platformdaki markalara doğa dostu paketleme yöntemi önerdiklerini de belirten Yalgın, “Bazı markalarımız üretimden tüketime tüm süreçte sıfır atık bir yol izliyor, kimileri ise ileri dönüşüm ya da geri dönüşüm yöntemleri ile paketleme yapıyor” diye konuştu.
Plastiksiz kargo dönemi
Yalgın, “Bazı markalar kullanılmış kolilerle el emeği yepyeni paketler tasarlıyor veya ürünlerini daha önce kullanılmış bir kutuya koyarak gönderiyor. Markalarımız üzerinde bir yaptırımımız bulunmuyor fakat plastik kullanımı olduğunu fark ettiğimiz bir marka olduğunda onlarla hemen bir araya geliyor, plastiksiz kargo ya da doğa dostu paketleme önerilerinde bulunuyoruz” dedi.