Mahkeme heyeti avukatların talebini reddetti. Heyetin kararında söz konusu belgelerin dönemin Emniyet Genel Müdürü İsithbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek tarafından imzalanarak teslim alındığı ve Akyürek’in FETÖ’den hükümlü olduğu belirtildi. Ancak Akyürek’in Kozağaçlı ve arkadaşlarına kumpas kurduğuna dair bir yargılamasının olmadığı belirtti.
Aynı suçlama iki ayrı operasyon
Hollanda ve Belçika’dan bazı belgeler ele geçirildiği iddia edilerek 2013 yılında ÇHD ile Halkın Hukuk Bürosuna polis baskını yapıldı, 11 avukat gözaltına alındı. O sırada Suriye’de bulunan ve Türkiye’ye döner dönmez gözaltına alınan Selçuk Kozağaçlı’nın da arasında bulunduğu 9 avukat tutuklandı. 20 avukatın ‘Terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği’ suçlamasıyla 624 sayfalık iddianame 19 Temmuz 2013’te, 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Süren yargılamalarda bütün avukatlar tahliye edildi. 2017 yılında ÇHD ve HHB avukatlarına yönelik ikinci bir operasyon düzenlendi. 18 avukat tutuklandı. Yargılama sonucunda 18 avukata 159 yıl hapis cezası verildi. Yargıtay, sanık avukatlar Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Ezgi Çakır hakkındaki kararı bozdu. Bu isimlerin 2013 yılındaki dosyanında sanıkları oldukları ve bu dosya kapsamında bir karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Avukatlardan dikkat çeken talep
Geçtiğimiz aylarda görülen davada sanık avukatları Hollanda ve Belçika’dan geldiği iddia delillerin ne şekilde elde edildiği konusunda bu ülkelerin adli makamlarına yazı yazılmasını talep etti. Mahkeme heyeti ise 5 Ocak 2022 tarihli ara kararında Hollanda ve Belçika belgelerine ilişkin Adli Tıp incelemesi yapılmasına karar verdi. Bu kararın ardından Selçuk Kozağaçlı’nın avukatları söz konusu karar uyarınca Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmesine karar verilen dijital malzemenin incelenmesi esnasında tespitini talep ettikleri hususlara ilişkin mahkemeye dilekçe verdi.
‘Talebin kabulü halinde operasyonun hukuka uygunluğu sorgulanır’
Mahkeme heyeti avukatların incelenmesini istedikleri hususlara ilişkin taleplerin hepsini reddetti. Heyet yargılamaya konu söz konusu delillerin dönemin Emniyet Genel Müdürü İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek imzalı müzakere ile teslim alındığını, Hollanda’da ele geçirilen bilgisayar ve hard disk, ve bu hard diskler üzerinde Hollanda polisinin ele geçirdiği örgütsel dökümanların adli emanette teslim alındığı kaydetti. Sanık müdafilerinin taleplerinin dijital meteryallerin orjinal olup olmadığı, bu meteryallere müdahale olup olmadığı hususuna ilişkin olduğunu aktaran mahkeme heyeti, ‘mahkememizce dijital materyallerin sıhhati konusunda bir husus bulunmadığı, bu taleplerin kabulü halinde işin Hollanda ve Belçika ülkelerinde yapılan operasyonların hukuka uygunluğunu sorgulamaya kadar gideceği’ ifadelerini kullandı.
‘Kumpas olduğuna dair dava yok’
Avukatların talep dilekçesinde yer almamasına rağmen mahkeme heyeti avukatlara yönelik operasyondaki delillerin teslim alındığına dair belgede imzası bulunan dönemin Emniyet Genel Müdürü İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek konusuna da değindi. Heyet, “Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşlarının mağdur olduğu mahkememiz dosyasına konu olayların kumpas olduğu iddialarını içerir bir soruşturma ve kovuşturmanın olmadığı, ilgili yazının muteber kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır” denildi.
Hrant Dink davası sanıklarından olan Ramazan Akyürek, ‘başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme’, ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘resmi belgeyi yok etme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.