Köylüler, HES projesi kapsamındaki tüneli protesto etti: Cumhurbaşkanıma yalvarıyorum, senin halkına burada zulmediyorlar

Trabzon’da, Araklı Elektrik Üretim ve İnşaat A.Ş., bir süre önce Trabzon Valiliği’nce verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının ardından Araklı ilçesinde, Değirmencik ve Merkezköy sınırları içerinde bulunan Karadere Çayı üzerinde; Ayvadere Regülatörü ve HES projesine başlanmıştı.

Bölge halkı, yapımı devam HES’e karşı hukuk mücadelesi başlattı. Muhtarlar ve yöre sakinleri, HES’in iptali için dava açmıştı. Karadere üzerinde yapımına devam edilen Ayvadere HES projesinin iptali istenmişti.

Davalar devam ederken, proje ile ilgili çalışmaların da sürdüğünü belirten köylüler, proje kapsamında yürütülen tünel inşaatındaki patlamalar nedeniyle evlerinin ve kaynak sularının zarar göreceğini belirtti.

“HES’E DEĞİL, TÜNELE KARŞIYIZ”

HES inşaatı kapsamındaki tünelin girişine gelerek eylem yapmak isteyen bölge sakinleri Jandarma engeli ile karşılaştı. Jandarma ile köylüler arasında gerginlik çıktı.

Eski Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Mehmet Öztürk şunları söyledi:

“Devletin valisi, vali yardımcısı yazı yazıyor müteahhite, ‘ÇED’siz tünele girme ’diyor. Ama ne hikmettir, ben anlamıyorum; bu adam nereye bağlı? NATO’ya, CENTO’ya mı? Buna kimse dokunmuyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan Allah razı olsun. Tuzağı bozuyor, tuzağı görüyor ‘buraya olmaz’ diyor. Ama benim komutanım onu değil burayı koruyor. Sonra daha önemlisi tuzaklarla kurulmuş tuzaklarla kurulmuş bir HES’in önündeyiz biz. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nü savcılara şikâyet ediyorum. İl Çevre Müdürlüğü’nü savcılara şikâyet ediyorum, cumhurbaşkanına şikâyet ediyorum asıl muhalefet onlar. Daha görüşler toplanmandan DSİ Genel Müdürlüğü, HES Daireler Başkanı hemen 17,5 megavat ÇED artırımını onaylıyor. Bekle adam bekle. Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘orada sıkıntı var’ diyor. ‘Oradan su alamazsın götüremezsin.’ DSİ Genel Müdürlüğü iki yaklaşım tünelinin birisini iptal ediyor. Ama tüneli yapın diyor. Bu projeyi müteahhitten başka bir Allah’ın kulu bilmiyor. Biz HES’e karşı değiliz tünele karşıyız. Karşıdan gitsin dere yatağından gitsin yardımcı olalım bedava şantiye şefliği yapalım ama köyümüz gidiyor.

“HERKES BİR TARAFLARA GÖÇ ETTİ SİZ DE GÖÇ EDİN”

Camimiz çatlak, Kuran kursumuz çatlak, evler çatlak. DSİ bir önceki bölge müdürü diyor ki ‘bu köy dereye kayıyor.’ Ama aynı Genel Müdür Yardımcısı niye istifa edip de müteahhite gitti? HES Daire Başkanı bir bayan geliyor. ‘Bu köy heyelandır diyor herkes bir taraflara göç etti siz de göç edin diyor’. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanıma yalvarıyorum. Senin halkına burada zulmediyorlar. Kurumları ile kumpas kurarak zulmediyorlar. Yaptırmayacağız, komutanım. Bizi buraya gömeceksiniz, evde ölmeyeceğiz, yatakta ölmeyeceğiz.”

“BİZİ ASKERİMİZLE KARŞI KARŞIYA GETİREN ŞİRKETTİR”

Bölge sakinlerinden olan Yusuf Durmuş ise köyünü savunduğu için şirketle davalı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Şirketle mahkemelik olan vatandaş benim. Ben idare lambasıyla hayata başladım, Hacettepe üniversitesinde 32 yıldır çevre doğa üzerine bu işi bilen insan benim. Hayvanı, bitkiyi deredeki balığı çalışıyorum. Konunun uzmanı olduğum halde beni ilgili şirket sanki buralı değilmişim gibi ‘oralı olduğunu iddia eden Yusuf Durmuş’ diye mahkemelere kadar taşıdı. İkinci bir şey de şirket maalesef yukarıdan oradan bizi tahrik etti ve bizi askerimizle karşı karşıya getiren ilgili şirkettir buradaki çalışanlarıdır. Ben köyümü savunduğum için komutan bana provokatör demiş. Köyünü savunmak, doğruları anlatmak, ben anlatmasam insan olamam. Bakın komutanım işte tünel projelerinde ne yazıyor biliyor musun? Diyor ki 3,4 metre yani 3,5 metre tünel diyor şurayı bir ölçer misiniz 6,5 metre Allah sizi ıslah eylesin. 6,7 metre hani 3 metreydi? Müdahale edin işte 3 metre kaçak. Neden buraya inmek istedik bu 7 metre tüneli gösterelim size komutan bizim mevzumuz buydu. Ölçün bakalım tüneli 3,5 metre mi 7 metre mi? Herkesi kandırıyorlar işte yalan işte gerçek burada. Yoksa bizim buraya gelmemize gerek yoktu. Ben vandal değilim, ben vatanseverim, ben hain değilim.

“KÖYÜMÜ SAVUNDUĞUM İÇİN CEZA BANA KESİLDİ”

ÇED raporuna gelelim belgelerle geldim. Vali Yardımcısı, ‘ÇED raporu almadan başlama’ diyor. Ne zaman diyor? 2020 yılında. Peki AFAD ne diyor? ‘ÇED raporu almadan işe başlama’ diyor, 2013 yılında. Arada bir katakulli yapıyor, Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü’nün üzerine suçu atıyorlar. ‘Git orada teslim ettim sana, başla’ diyorlar. Başla diyorlar ama dereyi katletme diyorlar ben böyle HES’e de karşıyım. Deredeki balıkları öldürdüler derenin suyunu 12. ayın 16’sıyla 19’u arasında kestiler. Deredeki kıl balıkları öldü böcekler öldü, omurgasız canlılar öldü ben gittim şikâyette bulundum, çevre bakanlığına Trabzon’a valiliğe ne yaptılar biliyor musunuz? Bir kişiye ceza kesmediler, şirkete ceza kesilmedi ancak tarafıma ben köyümü savunduğum için köyde dışarıya çıktığım için bana 3 bin 100 lira sokağa çıkma cezası kesildi. Ona da itiraz ettim, ben ölene kadar köyümü savunacağım. Bu tüneli heyelanlı bölgede işte raporları 22.bölge müdürlüğü raporları var bu raporlara rağmen bu tüneli deldirmeyeceğiz. Eninde sonunda burası kapanacak yazıktır günahtır. Kimse buna burada yandaşlık yapmasın, para hiçbir şey değil kendinizi satmayın. Kimse bu yanlışın altında olmasın ölümüm burada olacaktır benim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir