Türkiye Komünist Partisi semt evlerine bir yenisini İskenderun Gürsel Mahallesi’nde ekledi. Türkiye’nin dört bir yanına yayınlan semt, işçi ve köy evlerinin sayısı yeni açılan Gürsel Semt Evi’yle 81’e ulaştı.
Gürsel Semt Evi’nin açılışına mahalle halkı yoğun ilgi gösterdi.
Açılış “Semt Evi nedir?” başlığıyla yapılan kısa bir sunumla başladı. Ardından mahalleli adına Sibel Çapar söz aldı. Çapar sözlerine “Komünistlere ‘vatan haini’ diyorlar. Öyle mi gerçekten? Vatan dediğiniz alın teridir, emektir. Vatanı vatan yapan emekçilerdir. Soruyorum sizlere Telekom vatan değil midir? Tüpraş vatan değil midir? Ormanlarımız vatan değil midir? Bakın bakalım bunların satılmasına, özelleştirilmelerine kim karşı çıkmış? Bakın, orada komünistleri göreceksiniz” diyerek başladı.
Solcu, sosyalist olmanın ilke işi olduğunu söyleyen Çapar “Laiklikten bir adım geri basamayız. Cumhuriyet yoksa saltanat vardır. Laiklik yoksa kulluk vardır. Bizi yeniden kullaştırmak istiyorlar o yüzden de laiklik üzerinde tepiniyorlar. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.
“Yoksulluktan hatta açlıktan söz ediliyorsa bunun sebebi küçük bir azınlığın ülkenin zenginliğine el koymasıdır” diyen Çapar “O halde çözüm de belli. Zenginliğiniz bizden çaldıklarınızdır deyip bizden aldıklarına el koyacağız. Eşit, özgür ve bağımsız bir ülkeyi birlikte kuracağız” ifadesini kullandı.
“Sorunlarımız benzer, çözümü ortak”
Solcu Liseliler adına konuşan Nehir Çapar ise geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yağışlı havadan dolayı kayganlaşan yolda çöp kamyonuna çarparak yaşamını yitiren 17 yaşındaki moto kurye sürücüsü, lise öğrencisi Zafer Umut Bayram’ı hatırlattı.
“Zafer 17 yaşında bir liseliydi. Belki artan faturalar yüzünden ailesine destek olmak için, belki hayalini kurduğu üniversiteye dair harçlığını kazanmak için çalışmak zorunda bırakıldı. Sebebini tam olarak bilemeyiz. Ama emin olduğumuz tek bir şey var ki Zafer’in katilinin bu düzen olduğudur. Enes Kara da bu düzenin dayattıklarına katlanamayıp intihar etmedi mi?” dedi.
Buradan çıkışın tek yolunun örgütlenmek olduğunu söyleyen Nehir Çapar “Onlar TÜGVA’larla, TÜSİAD’larla örgütlüyken biz neden değiliz? Liseli sıra arkadaşlarım, üniversiteli arkadaşlarım, semt evimize gelin. Gelin çünkü sorunlarımız ortak. Gelin çünkü çözüm tek. Gelin bizi yalnızlaştırmaya çalışan bu düzene inat yalnız olmadığımızı gösterelim, gelin örgütlenelim” diyerek konuşmasını bitirdi.
İskenderun Kadın Dayanışma Komitesi yola koyuldu
Gürsel Semt Evi’nin açılışıyla aynı gün İskenderun Kadın Dayanışma Komitesi de kuruluşunu gerçekleştirdi. Kadın Dayanışma Komiteleri adına konuşan Zehra Kaynar ise “Bu ülkenin kanayan birçok yarası var, hepimiz bunu biliyoruz. Ama sanırım en fazla kanayan yaralardan biri, belki de birincisi kadın konusu. Nasıl olmasın ki? Geçtiğimiz mart ayında 24 kadın öldürüldü” dedi. Kaynar “Sömürü ilişkisini en net iki yerde görürsünüz. Birincisi bizzat sömürünün gerçekleştiği üretim çarkında, bir de bu sömürü çarkını örtmek için kullanılan gericilikte. İlkinde de elbette biz varız ama söz konusu gericilikte bunun tanımını ve yansımasını en çok kadınlarda görürsünüz” diye konuştu. Kadın dayanışma komitesi olarak kadın sorununu düzenden ayrı bir mesele olarak görmediklerini ve çözümü de işçi sınıfının ortak mücadelesinde aradıklarını belirten Kaynar “Aramızda çok sayıda kadın görüyorum” diyerek tüm kadın katılımcıları İskenderun Kadın Dayanışma Komitesi’ne davet etti.
Etkinlik hep birlikte söylenen şarkılar ve okunan şiirlerle sona erdi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı