Danıştay, görevden alma işleminde ilginç savunmayı dikkate almadı

Danıştay 2. Dairesi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı emrinde İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, aynı Kuruma araştırmacı olarak atanmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin kararı onadı.

Davalı idarece görevden alma şu şekilde savunulmuştur:

Dava konusu idari işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edilmiştir. Bu bakımdan ispata muhtaç bir durum bulunmamaktadır.

Davacı, görevden alındığı tarihten itibaren Kurum idarecileri ve çalışma arkadaşları hakkında defalarca asılsız şikayetlerde bulunmuştur.

Kurum hizmet birimlerini gereksiz yere meşgul etmiştir.

Bu kapsamda disiplin cezası almıştır.

Yine daire başkanlığı görevinde iken özlük dosyalarında yer alan belgeleri dosyalayıp, görevden alındıktan beş yıl sonra hukuka aykırı olarak kullanmıştır.

Danıştay 2. Daire ise bu savunmayı kabul etmeyerek kararı onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İKİNCİ DAİRE

ESAS NO: 2021/17968

KARAR NO: 2022/234

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Başkanlığı

VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU:

…. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Dava, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı emrinde İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, aynı Kuruma araştırmacı olarak atanmasına ilişkin …günlü, …sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

…. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararla; dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir. Anılan kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Beşinci Dairesinin 30/05/2017 günlü, E:2016/6589, K:2018/15068 sayılı kararıyla; Mahkeme kararı bozulmuştur.

…. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararla Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyularak davalı idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görev yerini değiştirme konusunda kanunen sahip olduğu takdir yetkisini üst düzey kamu hizmetinin önem ve özelliğine uygun olarak kullandığı ve davacıyı kadro derecesi değişmeden 657 sayılı Kanun’un 76. maddesinde yer verilen düzenlemeye uygun bir kadroya atadığı dikkate alındığında, davacının Daire Başkanlığı görevinden alınarak kurum içi Araştırmacı kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

Bu defa davacı tarafından Mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine;

Danıştay İkinci Dairesinin 2/05/2019 günlü, E:2019/20, K:2019/3332 sayılı kararıyla davalı idare bünyesinde daire başkanlığı görevini yürüten davacının, görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belge sunulamadığı gibi, hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığının anlaşıldığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kurulduğu kanıtlanamayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle anılan Mahkeme kararı bozulmuştur. …. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K: … sayılı kararla, Danıştay İkinci Dairesinin kararına uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmiştir.

Davacının temyiz istemi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 16/03/2020 günlü, E:2019/3367, K:2020/787 sayılı kararla; davalı idare emrinde daire başkanı olarak görev yapan davacının bu görevinden alınarak araştırmacı olarak atanmasında davalı idarece herhangi bir gerekçe ileri sürülmediği gibi davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliği hususunda somut bir neden de ortaya konulmadığı; Daire kararında da belirtildiği üzere; davacının, görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belge sunulamadığı gibi, hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığının anlaşıldığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kurulduğu kanıtlanamayan, salt takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş; davalı idarenin karar düzeltme istemi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/12/2020 günlü, E:2020/3022, K:2020/3319 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

…. İdare Mahkemesince, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak verilen 18/03/2021 günlü, E:2021/503, K:2021/509 sayılı kararla; dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, dava konusu idari işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği, bu bakımdan ispata muhtaç bir durumun bulunmadığı; davacının görevden alındığı tarihten itibaren Kurum idarecileri ve çalışma arkadaşları hakkında defalarca asılsız şikayetlerde bulunarak, Kurum hizmet birimlerini gereksiz yere meşgul ettiği, bu kapsamda disiplin cezası aldığı; yine daire başkanlığı görevinde iken özlük dosyalarında yer alan belgeleri dosyalayıp, görevden alındıktan beş yıl sonra hukuka aykırı olarak kullandığı ve bu nedenle şu an yargılama süreci devam eden bir disiplin cezası daha aldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. …. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir